Davalı-davacı kocanın boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş­ olup; davanın kısmen kabulü söz konusu olmadığından ve davacının kademeli talebi kabul edildiğinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekeceği-
Davacının, davalı aleyhine talep ettiği manevi tazminat isteği, Borçlar Kanununa dayanmakta olup boşanmanın eki niteliğinde olamayacağı,bu talebin aile hukukundan kaynaklanmaması sebebiyle bu isteğin davadan tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Davalı koca tanıkları dinlenmediği gibi, davalı da dinlenmelerinden feragat etmediğinden mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243 ve devamı maddeleri uyarınca tanıkların dinlenmesi, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekeceği-
Davacı-davalı kadının talep ettiği tazminatlara faiz uygulanmasını da istediği, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminatların (TMK. md. 174/1-2); boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren muaccel ( istenebilir ) hale geleceği, faiz talebi varsa, belirtilen tarihten geçerli olarak faize hükmedilmesinin gerekeceği, davacı-davalı kadın lehine maddi tazminata karar verildiği ve faiz talebi de bulunduğu halde; mahkemece maddi tazminata faiz uygulanması kararı verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu (HMK. md. 297/son); bozmayı gerektirdiği-
Davacı-davalı kocanın ölmeden önce vermiş olduğu tanık listesindeki tanıklar usulünce dinlenmeden eksik incelemeyle karar verilemeyeceği-
Sadece duyuma dayalı olan olayların boşanma sebebi oluşturamayacağı, davalı kocanın güven sarsıcı davranış içine girdiğine ilişkin tanık beyanlarının, duyuma dayalı olduğundan; boşanma nedeni olamayacağı gibi, kusur tespitine de esas alınamayacağı-
TMK. mad. (118-395)'den kaynaklanan bütün davalara “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Boşanma davalarında dava sırasında talep edilen boşanmanın eki niteliğindeki tazminat ve nafakaların harca tabii olmadığı, mahkemece boşanma davası için karar harcı alınması gerekirken, nafaka ve tazminatlar üzerinden nisbi karar harcının tahsiline karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-