Üzerinde 16-17 yaşlarında bir adet dut ağacı ile 1 adet yapı olan taşlık ve kayalık taşınmazın VII-VII. sınıf toprak yapısında olan yerin, ihya yoluyla kazanılması için; tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıldan fazla süreyle Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmiş olmasının gerekeceği-
Mülkiyetten kaynaklanan hak istekleri ile vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı ayın istekli davaların bir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi olanaklı olduğundan zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilemeyeceği-
Hazinenin davasının taşınmazın bataklık ve sazlık alanda kalan bölümün tamamına ilişkin olduğu, davalı tanık beyanları 20 K. 2002 tarihli jeolog raporu ve 28.02.2008 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporundan teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleri ile gösterilen alanların tespit öncesinde ve halen aktif bataklık vasfında devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, tespit tarihinde yürürlükte bulunan 5516 sayılı Bataklıkların Kurutulması ve Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun hükümlerine göre kurutma çalışmasının da bulunmadığı göz önünde bulundurularak bu yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/C maddesi kapsamında devletin hüküm ve tasarruf altında bulunan özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu gözönünde bulundurularak davanın kabulünün gerekeceği-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, dosya içeriğinden kayıt malikinin yargılama sırasında öldüğü ve geriye mirasçılar bıraktığının tespit edildiği görüldüğünden, mirasçılara tebligat çıkarılıp davaya katılmaları sağlanması bir başka deyişle taraf teşkil sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davalının kabul beyanına göre bu kişinin payı hakkında kabul kararı verilip, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddi gerekirken, bu kişiler hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu- HMK.nun 326 maddesi hükmüne aykırı olarak aleyhlerine hüküm  verilmediği halde, davalıların harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin bir kısmından sorumlu tutulmalarının da hatalı olduğu-
İmar parsellerinin dayanağını teşkil eden işlem iptal edilip sicil kaydı TMK'nun 1025.maddesi uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünde, eski kadastral mülkiyet ve geometrik durum ihya edilmeden temliken tescil isteklerinin değerlendirilmesine olanak olmadığı-
H.n imarla oluşan sicil kayıtları hukuki varlığını koruduğuna ve idari işlemle tekrar eski kadastral durum ihya edilmediğine göre, dava yoluyla ihyasının istenebileceği, esasen davacıların da bunu amaçlayarak eldeki davayı açtıkları gözetildiğinde, davanın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, nizalı taşınmazın mera niteliğinde bulunup bulunmadığının araştırılmasının, bu kapsamda taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususunun tespiti bakımından, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının Özel İdare Müdürlüğü ile Tarım Müdürlüğünden sorulmasının, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası getirtilerek mahallinde uygulanıp, nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığının, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak tahsisin mevcut kadim meradan mı, yoksa Bakanlık emrine geçen yerlerden mi yapıldığının tahkik ve tespit edilmesinin gerektiği-
Gayrısabit sınırları içeren tapu kaydının tüm dayanak belgeleri ve varsa krokisi getirtilerek taşınmaz başında yeniden keşif yapılmasının; keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların 6100 sayılı HMK.nun 243 ve 244. ( 1086 sayılı HUMK.m.258 ) maddeleri uyarınca keşif mahaline davetiye ile çağrılmasının, tapunun sabit olan sınırlarından başlanmak üzere zeminde uygulanmasına çalışılmasının, bu konuda yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmasının, kaydın sınırlarının niteliği itibariyle miktarıyla geçerli bulunduğunun değerlendirilmesinin, tespit edilen sınırların teknik bilirkişiye işaret ettirilmek suretiyle denetime elverişli ölçekli kroki ve rapor alınmasının, tapunun dayanağı krokinin de değerlendirmede gözönünde bulundurulmasının, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesinin gerekeceği-
Hukuki ehliyetsizlik ve vekaletin baskı ile alınarak kullanıldığı iddialarına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davaların, mirasbırakan adına diğer bir deyişle tüm mirasçılar adına tescil isteğiyle açılması gerekeceği, pay oranında iptal ve tescil istenilmesine olanak olmadığı-