Takip aşamasında zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlunun açtığı olumsuz tesbit davasında, «zamanaşımı nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbitini» isteyemeyeceği-
Aval verenin de bedelsizlik nedeniyle olumsuz tesbit davası açabileceği–
Hacir altında bulunan bir kimsenin düzenlediği ya da kefil olduğu kambiyo senedine dayanılarak yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibi sonucunda, cebri icra yolu ile satılan borçluya ait taşınmazın ihalesinin bozulması “yargılamanın yenilenmesi” yolu ile istenebilir mi?
Tarafların, olumsuz tesbit davasını görecek mahkeme konusunda «yetki sözleşmesi» yapabilecekleri–
İki lehdardan birisi tarafından yapılan tahsil cirosu sonucunda, senedi devralan hâmile, senet bedelini ikinci kez ödemek zorunda kalan senet borçlusunun, hâmile senedi tahsil cirosu ile devreden lehdar hakkında «geri alma davası» açabileceği–
Senedin tehditle alındığı iddiasının olumsuz tesbit davasına konu edileceği, icra mahkemesinde (tetkik merciinde) ileri sürülemeyeceği-
El yazısı ile yazılmış olan mektubun, yazılı delil başlangıcı sayılacağı–
«Kollektif şirket temsilcisi» sıfatıyla hakkında takipte bulunulan ortağın «kollektif şirket ortağı» olarak açacağı olumsuz tesbit davasının dinlenmesi gerekeceği–
Olumsuz tesbit davalarında isbat yükünün, davacının iddiasının dayandığı nedenlerin niteliğine göre değişeceği–
Borçlunun itiraz etmeksizin ödemede bulunmuş olması, zamanaşımına uğrayan bir borcun rızaen ödenmiş olması itibariyle, Borçlar Kanunu`nun 62`nci maddesinin "Müruru zamana uğramış olan bir deyni eda .... için verilen şey alınamaz" hükmü gereğince geri alınmasının istenmesinin mümkün olmayacağı-
