Dava konusu senedin borçlu tarafından ödendiğinin önce «ibraname» daha sonra da «imzalı beyanı» ile kabul ve ikrar eden davalı alacaklıya yemin teklif edilerek uyuşmazlığın çözümlenemeyeceği–
Ev kadını olan davacı-borçlunun, ev kadını olan davalı-alacaklıya karşılıksız senet vermesinin hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Kiracının tahliye kararı veren icra mahkemesine (tetkik merciine), «mahkemede açtığı olumsuz tesbit davasını kazandığını» ileri sürerek, «yargılamanın yenilenmesi» dileğiyle başvuruda bulunamayacağı (İİK. mad. 72/V’e göre, «icranın eski hale getirilmesi»ni isteyebileceği)–
Senet metnindeki –‘malen’, ‘nakden’ şeklindeki– bedel kaydı davalı-alacaklı tarafından tâlil edilmedikçe, olumsuz tesbit davalarında isbat yükünün -MK. mad. 6 uyarınca- davacı-borçluya düşeceği-
«İcra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine» ilişkin mahkemece verilen tedbir kararının, taşınır ve taşınmaz malların satışına ve teminat mektubunun paraya çevrilmesine engel olmayacağı–
Bononun kısmen bedelsiz (karşılıksız) kaldığının tesbit edilmesi halinde, «bononun kısmen (karşılıksız kalan kısmının) iptaline» karar verilmesi gerekeceği–
Takip aşamasında zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlunun açtığı olumsuz tesbit davasında, «zamanaşımı nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbitini» isteyemeyeceği-
Senet hâmilinin, lehdarın çok yakın akrabası olması halinde, iyiniyetli sayılamayacağı (ve bu bedelle, lehdara karşı ileri sürülebilecek kişisel def’ilerin, hâmile karşı da ileri sürülebileceği)-
Açılan olumsuz tesbit davasının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmiş olması halinde, borçlunun ayrıca «geri alma davası» açmadan, icranın kısmen veya tamamen eski hale getirilmesi gerekeceği–