Hileye dayalı olarak alındığı iddia edilen kambiyo senedinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davacının iddialarının BK m. 28 (TBK.m. 36) de belirtilen hile olarak değerlendirilemeyeceği, kambiyo senetlerine karşı borçlu bulunmadığının tespitinin yazılı delillerle ispatının gerekeceği-
Davacının, davalının alacaklısı olduğu icra takiplerinde, borçlunun çalışanı olması nedeniyle kendisine gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edemediğini belirterek 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinden sonra eldeki davayı açtığı, davacı tarafından takip borçlusu D. Ö.'in 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarihten önce işten ayrılmış olduğunun ileri sürüldüğü, mahkemece davacının bu iddiası çerçevesinde araştırma yapılmasının ve davanın da buna göre sonuçlandırılmasının gerekeceği-
İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında, dava sırasında mahkemece icra dosyasına bedel yatırılmış veya tahsilat yapılmış ise yargılama sonuna kadar alacaklı tarafa ödenmemesine karar verilmiş ve bu doğrultuda yazılan müzekkere icra dosyasına girmiş ve bu karar da icra müdürlüğü tarafından uygulanmış olup, İİK'nun 72/4 maddesi uyarınca davanın alacaklı lehine sonuçlanması nedeniyle takip tarihi de gözetilerek davalı lehine tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen protokolün başlangıç kısmında; “çalınan aracın kasko sigortası tarafından ödenen bedel dışında kalan miktar için;” ibaresi bulunmakta ve 1. maddede dava konusu senedin davacı tarafından anılan nedenle davalıya verildiği belirtilmekte olup buna göre davalının taraf kasko şirketince kendisine ödenen bedel ile aracın çalındığı tarihteki rayiç değeri arasında kalan tutarı dava konusu senede dayalı olarak talep edebileceği, davalının bunun dışında iddia ettiği diğer zararlarını ispat etmek koşuluyla ayrıca isteyebileceği-
Taraflar arasında sözlü kira ilişkisinin varlığı halinde muacceliyet koşulunun uygulanamayacağı, kaldı ki, yazılı kira ilişkisinin varlığı kabul edilse dahi sözleşmedeki özel düzenleme karşısında muacceliyet koşulu geçersiz olup takip tarihi olan 02.02.2010 tarihinde davalı kiraya verenin yalnızca 2010 Ocak ayının kira bedelini isteyebileceği, bu durumda mahkemece 400 TL olan 2010 Ocak ayı dışındaki ödemelerin istirdadına karar verilmesinin gerekeceği-
Bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle borçsuzluğun tespiti ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talebine ilişkin asıl dava, taşınmaz maliki tarafından açılan ipoteğin fekki istemine ilişkin birleşen davada, mahkemece yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, hükme esas alınan bu raporda, davalının davacıya mal sattığı, davacı kayıtlarında bulunan 8 adet iade faturasının davalı kayıtlarında bulunmadığı, davalının davacıya borçlu olduğu belirtilmiş olup mahkemece bilirkişi raporu taraf defterlerinin incelenerek karar verilmesi gerekeceği-
Gayrimenkul satış vaadi nedeniyle alacak istemli davada, dava konusu belge davacının iddiaları doğrultusunda, davalı tarafından düzenlenmiş ve imzalanmış ise, bu durumda taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu ve tarafların sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmesi gerekeceği-
Haklı bir neden olmaksızın kiralananın erken tahliyesi halinde kiracının tahliye tarihine kadar kira ile tahliye tarihinden itibaren de kiralananın yeniden aynı koşullarda kiraya verilebileceği süre kadar kira tazminatından sorumlu olacağı, bunun yanında kiracının kiralananda yaptığı değer artırıcı masrafları kiraya verenden isteme hakkının olduğu, ayrıca kiralananda kalan demirbaşların aynen iadesi mümkün olmaz ise bedelinin tahsilinin de istenebileceği-
Menfi tespit davasında davacının ilamsız takibe itiraz etmiş olup takibin durmasından sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğu, asıl dava (menfi tespit davası) davalısı birleşen dava (itirazın iptali) davacısı bankaya yapılan ödemelerin tarihleri saptanıp takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesi için konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi, ayrıca davadan sonra yapılmış ödeme var ise bu ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınacağının gözetilmesi gerektiği, asıl dava olan menfi tespit davasının davalısı bankanın takibinde İİK'nın 72/5. maddesi anlamında haksız ve kötüniyetli sayılamayacağının kabul edilmesi gerektiği-
Davacının ticari faaliyeti çerçevesinde imalatçı davalıdan satın aldığı malın bozuk ve eksik çıktığı gerekçesiyle kesilen iade faturası bedelini tahsili istemine ilişkin itirazın iptali davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gerekeceği-