Yapılacak haczin teminatla önlenmesine dair yasal düzenleme bulunmayıp, şikayetçi tarafından dosyaya haciz ve muhafaza işlemini durdurmak için teminat olarak yatırıldığı belirtilen miktarın dosya borcuna ödeme olarak yatırıldığının kabulü gerektiği, 3. kişinin söz konusu parayı genel hükümler çerçevesinde borçlulara karşı genel mahkemelerde açacağı dava ile isteyebileceği-
Görülen menfi tespit davasında; dava konusu senedin lehdarı olan davalı hakkında mahkumiyet kararı verilmişse de ceza mahkemesi kararı henüz kesinleşmediğinden ve hukuk hakimi ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ile bağlı olacağından ceza mahkemesi kararının sonucunun beklenmesinin gerekeceği-
Dava konusu çeklerde davacı keşideci, davalı şirket ise lehtar durumunda olup, keşidecinin çeklerden dolayı lehtar aleyhine menfi tespit davası açabileceği-
Menfi tespit istemi-
Kira alacağı için düzenlenen bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tesbiti istemi-
Dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarında imzaları bulunan kişilerin davalı şirket adına para tahsiline yetkili olup olmadıkları araştırılmadan mahkemece bu kişilerin sırf davalı şirkette çalıştıkları kabul edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmayacağı-
Yargı mercilerince (mahkeme veya icra müdürlüğü) karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu olacağına dair bir karar verilmediği sürece tarafların harici anlaşması nedeniyle dava veya icra takibinin sonuçsuz kalması halinde sözleşmenin tarafı olan avukatın Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesine dayanarak açtığı davalarda karşı tarafın davalı olma sıfatının olmadığı-
Dava konusu çekin ön yüzünde davacının el yazısı ile yazıldığı kendi kabulünde olan isim ve ''avalimdir'' ifadeleri ve ayrıca davacının TC kimlik numarası yazılı olduğundan; davalının keşideci şirket ile birlikte davacı aleyhine de takibe girişmesi haksız ise de kötüniyetli sayılamayacağından kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekeceği-