Kefilin, kefalet limitiyle sınırlı olarak kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu- Asıl borçlu aleyhine açılan takibin haricinde, kefil aleyhine de “tahsilde tekerrür olmamak” kaydına yer vermeden takip açılması ve fiilen yapılan tahsilatların alacaktan mahsup edilmeyerek, mükerrer tahsilata neden olabilecek şekilde icra takipleri yürütülmesinin isabetsiz olduğu-
Menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşen alacak için karar kesinleşmeden ihtiyati haciz talep edilemeyeceği-
Genel kredi sözleşmesinin aslının davalı banka tarafından ibraz edilememesi nedeniyle mahkemece menfi tespit davası kabul edilmişse de, kredinin davacı tarafa ödenmiş olması halinde genel kredi sözleşmesinin aslı olmasa da davacının borçtan sorumlu olacağı-
Kural olarak menfi tespit davasında ispat yükünün davacıda olduğu-
Sahtelik nedenine dayalı olarak açılan menfi tespit davasında mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulabileceği, sadece senedin sahteliğinin iddia edilmesinin takibi durdurmayacağı, cumhuriyet savcılığında senedin sahteliğine dayalı şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı,ancak, cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilmesi halinde icra takibinin durdurulabileceği-
Bir hukuki işlemin 4077 s. Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olmasının gerekeceği- Taraflar arasında satım sözleşmesi bulunduğundan, menfi tespit davasına tüketici mahkemesinde bakılacağı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sırasında, vekalet altındaki kişi karar verilmeden önce 18 yaşını doldurmakla reşit olduğundan, artık davacı tarafından velayeten temsil edilmesi mümkün olmaması gerekeceği-
Davalının bonoya dayanarak takip yaptığı ve takibe konu bonoda depozito içindir ibaresinin bulunup aradaki kira ilişkisi sabit olup, taraflar depozitonun bono dışında başka türlü karşılandığını da ileri sürmediklerinden takip konusu senedin sözleşmede bahsi geçen depozito nedeniyle verildiğinin kabulü gerekeceği-
Cari hesap şeklinde işleyen genel kredi sözleşmelerinde borcun bir tarihte sıfırlanmış olmasının kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediden dolayı kefalet sorumluluğu devam eder ise de davacının kefalet imzasının bulunmadığı sözleşmelere dayanılarak kullandırılan kredilerden dolayı davacının kefalet sorumluluğundan söz edilemeyeceği-