Borçlu ile şikayetçi üçüncü kişi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesini ileri sürülerek üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmasının isabetsiz olduğu- Borçlu şirketin haciz tarihi itibariyle haciz konusu taşınmaz üzerinde borçlunun herhangi bir hakkı bulunmadığı ve inşaat sözleşmesinin icrasına bağlı olarak ileride doğması muhtemel haklar için 3. kişiye ait mallara haciz işlemi uygulanması mümkün olmadığı, sözü edilen haciz işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetçi üçüncü kişinin hukuki yararının bulunduğu-
Y.siz bilirkişi raporuna dayanılarak, borçlunun meskeniyet şikayeti hakkında karar verilemeyeceği-
Haczedilmezlik iddiası ancak borçluya tanınan bir hak olduğundan, icra müdürlüğünün alacaklının haciz talebinin reddine karar veremeyeceği- Senette adı ve imzası bulunmadığı yönündeki itirazın, takip borçlusu tarafından süresinde yöntemince yapılan başvuru üzerine mahkemece değerlendirilebileceği, borçlunun böyle bir başvurusu bulunmadığı halde bu husus hakkında icra dairesince re'sen değerlendirme yapılamayacağı-
Borçlunun maaşından (ücretinden) yapılan kesintilerin mahkeme kararı ile sonradan kaldırılmış olmasının önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmayacağını, önceden yapılan kesintilerin (alacaklıya ödenen paraların) İİK.’nun 361. maddesi uyarınca alacaklıdan geri istenemeyeceğini, bu konuda mahkemede istirdat/sebepsiz zenginleşme davası açılması gerekeceği-
Adi ortaklıkta, ortağın alacaklılarının ancak ortağın tasfiye payını haczettirebilecekleri, alacaklının, ortaklığın malı üzerine haciz koyduramayacağı-
İİK. 'nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, aynı kanunun 16/1.maddesi uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
Mahkemece borçlunun yalnız yaşadığı da gözetilerek yaşadığı ilçenin daha mütevazi semtlerinden sosyal ve ekonomik durumuna uygun bir ev değerinin tespit edilmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Üst hakkı taşınmazdan bağımsız nitelikte olmayıp; üst hakkının tesis edildiği taşınmazın Kültür ve Tabiat Varlığı niteliğinde olduğu ve kamu malı niteliği itibariyle taşınmazdan bağımsız nitelikte olmadığı hususu gözönüne alınarak resmi senette böyle bir düzenlemeye gidilmiş olduğundan üst hakkının taşınmazdan bağımsız olmaması sebebiyle ayrı olarak haciz mümkün olmayıp, ancak üst hakkından elde edilen gelir haciz konusunda yapılabileceği-
Büyük tarım arazilerine sahip olanlar için traktör zorunlu ise de bu durumda da artık çiftçilik faaliyeti değil, tarımsal işletme söz konusu olacağından İİK.nun 82/4.maddesine göre haczedilmezlik şikayetinin söz konusu olamayacağı-
Köy orta malı, köy tüzel kişiliğinin taşınır ve taşınmaz tüm mallarını kapsayan bir kavram olduğundan, borçlu köy tüzel kişiliği adına tarla vasfında kayıtlı olan taşınmazın kiraya verilmesinin köy orta malı olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-