Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu olmadığından borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde daha küçük haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmemesinin doğru olmadığı-
Haczedilen banka hesaplarının ve taşınmazların kamu hizmetinde kullanıldığı kabul edilerek haczin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; şikayet konusu mahcuzların kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı hususunda bir açıklık bulunmadığından mahkemece haczedilen banka hesapları ile ilgili kayıtlar ve hesap ekstreleri bankadan getirtilmesi, bu hesaba yatan paraların niteliklerinin incelenmesi, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılarak vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde (bu olgu belirlendiği taktirde) haczedilemeyeceğinin düşünülmesi, ayrıca, tapu kayıtları üzerine haciz konulan gayrimenkullerin de aynı madde kapsamında değerlendirilmesi yapılarak, kendiliğinden kamuya tahsisli olanlar ve yine kamu hizmetinde kullanıldığı iddia edilenler için gerektiğinde mahallinde bir bilirkişi marifeti ile keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre 5393 Sayılı Kanun'un 15/son maddesi gözetilerek bir karar verilmesinin gerekeceği-
Haciz tarihinde şikayetçinin mülkiyetinde bulunan taşınmazlara, 3.kişinin borcu nedeniyle haciz konulamayacağı-
Müteahhidin borcu için kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile yapılacak inşaatta müteahhide (borçluya) isabet edecek dairelerin bu aşamada haczedilemeyeceği-
“Hastane işletme ruhsatı”nın, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değer sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna –TC Sağlık Bakanlığı’nda alınacak cevaba göre- varılması halinde, icra mahkemesince, “hastane işletme ruhsatı üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine”, aksi halde ise “şikayetin kabulüne” karar verilmesi gerekeceği-
Belediyeler adına açılan yapı denetim hesaplarındaki paraların, belediyelere ait paralar olmayıp, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olması ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanılmasından haczinin mümkün olmadığı, elde edilen gelirin nereye ne şekilde harcandığına ve fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesinin gerektiği-
Borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, dosya borcu, haciz konulan banka hesaplarındaki paraların gönderilmesi ile kapanmış olduğundan, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ve faize itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-