Yalnızca karar harcı ve temyiz peşin harcının ödenmesinde kullanılmak üzere ve davanın kazanılması halinde yatırılan harca ilişkin tutarın faizi ile birlikte iade edilmesi kaydıyla Maliye Bakanlığı'nca şikayetçi belediyeye gönderilen ve mahkeme ilamıyla belediye iadesine karar verilen paranın haczedilemeyeceği- Anılan harç bedelinin, Maliye Bakanlığı'nın bütçesinden gönderilen yardım niteliğinde olduğu ve bu özelliği gereği doğrudan kamu hizmetine tahsis edilmiş bir para oldupu ve dolayısıyla da devlet malı olduğundan haczedilemeyeceği-
Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği-
Şikayetçinin haciz uygulamasına konu edilen ödeneği 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasası hükümlerine göre verilmekte olup, anılan özel yasada "bu ödeneğin haczedilmeyeceği"ni gösteren hüküm bulunmadığından, ödeneğin İİK.'nun 83. maddesi çerçevesinde haczine engel bir yasal düzenleme bulunmadığı-
Mahkemece, inşaat bilirkişisinden ek rapor alınarak, ilçenin daha mütevazı semtlerinde haline uygun alabileceği mesken değerinin net olarak tespit edilerek borçlunun haline münasip evin değeri saptandıktan sonra, bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yöntemince inşaat bilirkişisinden rapor alınmaksızın sosyal hizmet uzmanı bilirkişisinin raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Kural olarak borçlunun tüm mallarının haczinin mümkün olduğu; haczedilmezlik iddiası istisnai bir durum olduğundan bu yöndeki düzenlemelerinde dar yorumlanması gerektiğinden, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesinin dar yorumlanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği - Belediyeye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumun tesbiti ile saptanabileceği, bu konuda isbat yükünün borçlu belediyeye düştüğü; “haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını” borçlu belediyenin isbat etmesi gerekeceği; Bankada belediyeye ait hesaptaki (havuz hesabındaki) paraların ancak vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde haczedilemeyeceklerinin düşünülmesi gerekeceği; borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının “haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin, 7 günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
Paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olduğu, bu halde iddianın pay oranı esas alınarak çözümlenmesinin gerekeceği-
3213 sayılı Maden Kanunu 40. maddesi uyarınca haciz konulması, bağlanan emekli maaşlarının haczi mümkün değil ise de, bu husus haciz işleminden sonra, süresiz ve geriye etkili olarak, borçlu tarafından şikayet konusu yapılabileceğinden ve haczedilmezlik iddiası ancak borçluya tanınan bir hak olduğundan; icra memurunun bu hükmü değerlendirerek, emekli maaşının haczinin mümkün bulunup bulunmadığı konusunda şikayet tarihi itibariyle bir takdir yetkisinin bulunmadığı-
6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan hacizler hakkında 6352 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekeceği, takip tarihi 05.07.2012’den önce olsa da, takip işleminin (haciz işleminin) ne zaman yapıldığının dikkate alınması gerekeceği-
Borçlunun daha önce hacizleri öğrendiğinin yazılı delil ile ispatlanmasının gerekeceği-