İştirak nafakalarında tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları iştirak nafakasının niteliği müşterek çocukların yaşları ve ihtiyaçları eğitim durumları ve eğitim giderleri davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında artırılan iştirak nafakalarının miktarları az olup TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunamayacağı-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre iştirak nafakasına hükmedileceği-
Kişisel ilişki kurulmaması kararıyla birlikte, kararın kesinleşme tarihinden itibaren belirli süre ile bu konuda dava açılmaması için kısıtlama getirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Velayetler kendisine verilen davalı- davacı koca ile ortak çocukların Almanya'da yaşadığı, Almanya'da yaşayan çocukların eğitim ve tatil süreleri belirlenerek kişisel ilişki kurulacak günlerin infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde düzenlenmesi gerekirken bu yönün düşünülmemesinin ve kişisel ilişki sağlama yükümlülüğünün davalı- davacı kocaya yüklenmesinin doğru olmadığı-
Tarafların karşılıklı olarak şiddet uyguladıkları, davalı kadının ailesinin müşterek haneye yerleşerek borçlarının koca tarafından ödenmesinin talep edildiği, ailelerin de karıştığı son kavga olayında diğer aile bireylerinin de karşılıklı darpta bulundukları, davacı kocanın anne ve babasının kadının eşyalarına zarar verdikleri anlaşıldığından gerekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları-
Ana ve babanın yerleşim yerlerinin aynı mülki sınırlar içinde olduğu ve birbirlerine yakınlığı gözetilerek her ayın belirli günlerinde de yatılı kalacak şekilde çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulması gerekeceği-
Davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Tarafların aynı şehirde yaşadıkları anlaşıldığından, müşterek çocuk ile anne arasında, her ayın belirli hafta sonları yatılı şekilde ve sömestr tatili ile yaz tatillerinde uzun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, bu yön düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, ayrıca nafaka takdir edilirken çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumunun da gözetileceği ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Her ne kadar davacı kadın ayrı yaşamada haklılık olgusunu ispat edememiş ise de, bu durumun davalı babanın müşterek çocuklar üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı,müşterek çocukların giderleri ile davalının geliri arasındaki denge sağlanarak, evlilik birliği devam ederken müşterek çocuk için hükmedilecek nafakanın tedbir nafakası niteliğinde olduğu gözetilip müşterek çocuklar lehine "hakkaniyet" ölçüsünde bir miktar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-