Maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olmadığı- Maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davaların genel muvazaa mahiyetinde olduğu ve bu davalarda genel ispat kuralları geçerli olduğu- Mahkemece, uyuşmazlığın (TBK. mad. 19) genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerektiği, "icra müdürlüğünce düzenlenen bir sıra cetveli bulunmadığı" gerekçesiyle "davanın usulden reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayet olunan borçlu ile şikayetçi banka arasında tanzim edilen sözleşmelerin kapsamı dikkate alındığında; şikayete konu rehnin şikayetçinin borçludan olan (doğmuş-doğacak) tüm alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere konulduğu ve rehin limiti ile sınırlı olmak üzere paylaşıma konu bedelden öncelikle şikayetçi alacağının ödenmesi gerektiği- Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararı olmadığı-
Uyuşmazlığın esası D. Ticareti Hukuku'nu ilgilendirdiğinden sıra cetveline itiraza ilişkin davanın TTK. mad. 5/2 uyarınca deniz ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Yediemin ücretinin Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'e göre hesaplanmadığına ilişkin başvurunun, alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sıraya ilişkin olduğundan icra hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İİK. mad. 363 uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması için hükmün HMK. mad. 298/3 ve 294/3 uyarınca yazılıp, tefhimi gerektiği- Temyiz edenin tek bir dilekçe (temyiz dilekçesi) verebileceği, ayrıca temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) veremeyeceği- İcra Mahkemesinde, Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin anılan tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerektiği- Borçlunun borcu kabul beyanında bulunduğu tarihe kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipler bakımından geçerli 10 günlük kesinleşme süresi eklenerek bulunan tarihin haczin kesinleşme tarihi olacağı- Davalının alacaklısı olduğu icra dosyasından konulan haczin kesinleşme tarihinin ise, ödeme emrinin tebliği ile başlayan 10 günlük ödeme süresinin sona erdiği gün olduğu-
Borçlunun alacaklısı olduğu takip dosyasına giren para üzerindeki ilk geçerli haciz şikayet olunanın kesinleşen haczi olup, paylaşıma konu bedelin sıra cetveli tanzim edilmek üzere adı geçen alacaklıya ait takip dosyasına gönderilmesi ve sıra cetvelinin bu dosyadan düzenlenmesi gerektiği- Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipler bakımından 10 günlük kesinleşme süresi baz alınarak sıralama yapılması gerektiği-
Tapu iptali ve tescili davasında mahkemece davalı ile borçlu arasındaki ilişkiye değer verilerek karar verildiği ve bunun sonrasında tarafların tekrar bir araya gelerek ikinci sözleşmeyi yaptığı görüldüğünden, davalının takibinin dayanağının yargı önünde kabul gören ilk sözleşmede belirlenen bedelin uyarlanması amacıyla yapılan ikinci sözleşmeye dayandığı ve yapılan takibinde davacının takibinden önce olduğu hususları birlikte değerlendirilerek davalı alacağının muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati hacize dayalı takibin, borçlunun itirazından sonra açılan itirazın iptali davasındın kabul edildiği tarihte kesin hacize dönüşmüş olacağı- Halk Bankasının alacağının "kamu alacağı" statüsünde olmadığı-
Araç rehin sözleşmeleri TMK. mad. 940/2 uyarınca teslimi mezrut rehinlerden olmadığından, noterde yapılan sözleşme ile rehin usulüne uygun olarak kurulacağı ve hüküm ifade edeceği- Rehin şerhinin sicile işlenmemesinin rehnin sıhhatine tesir etmeyeceği-. Somut olayda şikayet edilen lehine bedeli paylaşıma konu araç üzerinde rehin işlemi tesis edildiğine göre bu tarihe değer verilerek sonuca gidilmesi, bu tarih şikayetçinin haczinden önce olduğuna göre şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-