Davalı alacaklının senedinin hangi borç için düzenlendiğinin belli olmaması ve her zaman düzenlenmesinin mümkün olması karşısında ve takipten önce düzenlenmiş birbirini teyit eden usulüne uygun yazılı delillerle alacak ispat edilemediğinden sıra cetveline yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Aynı sıra cetveline ilişkin birden fazla şikâyet dosyasının olduğu, bu durumda aynı sıra cetveline yönelik tüm şikâyetlerin birleştirilerek çözümlenmesi hem tek bir hüküm kurulması ve hem de bu hükümlerin infazında tereddüt yaşanmaması bakımından gerekli olduğundan, bu dosyaların birleştirilmesinin düşünülmemesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; bedeli paylaşıma konu araç üzerinde davalı vergi dairesince haciz konulduğu, aracın aynından doğan verginin öncelikle ödendiği, uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak davalının haciz tarihi itibarıyla (aracın aynından doğan vergiler hariç), dava dışı borçlu olan vergi alacağının belirlenmesinin ve bu tutara, satış tarihine kadar işleyecek faizin eklenmesi ile hesaplanacak alacak kadarının davalıya, artan bir meblağ olursa bununda davacının satış tarihi itibarıyla haczi düşmemiş dosyalarına paylaştırılmasına ve bilirkişi raporuna göre artan meblağ olmadığından davacıya ödenecek para kalmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İtirazın alacağın esas miktarına yönelik olmayıp, yalnızca sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciinde bakılacağı-
Aynı sıra cetveline ilişkin birden fazla şikâyet dosyasının olduğu, bu durumda aynı sıra cetveline yönelik tüm şikâyetlerin birleştirilerek çözümlenmesi hem tek bir hüküm kurulması ve bu hükümlerin infazında tereddüt yaşanmaması bakımından gerekli olduğundan, bu dosyaların birleştirilmesinin düşünülmemesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, şikâyetçinin temlik aldığı alacağı teminat altına alan ipoteklerin üst sınır ipoteği olduğu ve bu ipotek türünde, satış bedelinden ayrılacak payın, üst sınırı geçemeyeceği; sıra cetvelindeki dağıtımın da bu ilkeye uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, ihalelerden elde edilen gelirlerin şikâyet olunan takip dosyasındaki ipotek alacağını dahi karşılamadığı, rehin ve ipotek alacağının önceliği bulunduğundan şikayetçi tarafın iştirakinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Satışın reddine ilişkin icra müdürü kararına karşı şikâyet yoluna gidilmemesi ve bu suretle kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemeyeceği,şikâyet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasındaki İcra Müdürü’nün satış talebinin reddi kararı ile ilgili muamelenin tarafı olan şikâyet olunan tarafından şikâyet yoluna gidilmediği halde, başka bir icra dosyasının alacaklısı olan şikâyetçinin sıra cetveli ile ilgili şikâyet üzerine icra hâkimi önüne getirildiğinin kabulünün mümkün olmadığı-
Mahkemece, sıra cetveli düzenlenirken satış ve paylaştırma için yapılan masrafların belirlenerek, bu masrafların ödenip ödenmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve masraflar ilgilisine ödendikten sonra kalan miktar üzerinden sıra cetveli düzenlenmesi gerektiğinden, bu şekilde düzenlenmeyen sıra cetvelinin iptaliyle şikâyetin kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İcra mahkemesince, ihtiyati hacizlerin ve takiplerin kesinleşme tarihine göre yasaya uygun bulunan sıra cetveline yönelik şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-