Şikâyet olunan yönünden davanın reddine karar verildiğine göre, vekille temsil edilen şikâyet olunan yararına karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT. uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun düşünülmemesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece alacağın İİK.’ nun 100. maddesi kapsamında olup olmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava gayri nakdi çek kredi riskinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup; bu alacak taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında verilen ve masaya bildirilen çek ve mevduat hesabından kaynaklanıp kaynaklanmadığının bilirkişilere incelettirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacakların muaccel hale geleceği ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masraflarının da asıl alacağa eklenerek masaya yazılacağı, asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bunun ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödeneceği- Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinileceği, alacağın ödenmesinin ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşeceği ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceğinin ancak bu aşamada anlaşılabileceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetin hüküm fıkrasında infazda tereddüde yol açacak şekilde hangi sıra cetveli olduğu belirtilmeksizin hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Mahkemece, "İİK.’nun 134/4 ve 138. maddelerinde, ihalenin kesinleşmesine kadar ihale bedelinin bankaya yatırılması sonucu elde edilen nemanın ihalenin yapıldığı dosya alacaklısına ödeneceğine" dair hüküm bulunmadığı, aksine "ihale bedelinden haciz, paraya çevrilme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları ilgilendiren masraflar alındıktan sonra artan paranın ihale bedelinin nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödeneceği"nin hükme bağlandığı, icra müdürlüğü işleminin doğru olduğu gerekçesiyle "şikâyetin reddine" karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Sıra cetveline itiraz davalarında, davacının haklı bulunması halinde, sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya isabet eden payın davacıya alacağı nispetinde verilmesinin ve varsa artan kısmın davalıya bırakılması yönünde hüküm kurulmasının gerekeceği-
Mahkemece, sıra cetvelinde davacı tarafın haciz tarihi... olarak yazılmış ise de, dosya kapsamına göre bu tarihin maddi hatadan kaynaklanmış olduğu değerlendirilerek şikayetin kabulü ile, sıra cetvelinin şikayetçi ve şikayet olunan tarafın sırasına münhasır olmak üzere iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Sıra cetveline yönelik şikâyetlerde İcra Mahkemesi’nin, önüne gelen şikâyetleri sonuçlandırmak ve icra dairesine bu yönde talimat vermekle görevli olup, gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesinin, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarını göstermesinin, bu çerçevede işlem yapması için icra dairesine talimat vermesinin (İİK. md. 17/1) gerekeceği, mahkemece uyuşmazlığı çözmeyecek şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece, sıra cetvelinin 6183 sayılı kanunun 21. maddesine aykırı düzenlendiği gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline ve garameten dağıtım için işlem yapılmak için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-