Borçlunun takibe konu edilen tedbir nafakalarının daha önce açılan icra dosyasına ödendiğini belirttiği durumlarda, ilk takip dosyasının getirtilerek tedbir nafakasına hükmedildiği tarihten itibaren istenebilir nafaka miktarının belirlenip, önceki icra dosyasına yapılan ödemeler mahsup edilmek suretiyle sonraki dosyadan istenebilecek alacağın tespiti gerektiği- Yargıtay'ca incelenmesi istenen kararın taşkın hacze ilişkin kısmının İcra Mahkemesi kararlarından temyiz olunabilecek kararlar arasında sayılmadığı ve kararın kesin olduğu- 
Takip tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre içindeki takip masrafı, icra vekalet ücreti ve işlemiş faiz yönünden borç miktarının hesaplanarak, ödemelerin öncelikle faiz ve fer'ilere mahsubu ile bakiye borç miktarının bulunarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Ödemenin kısmi olması ve alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olmaması halinde, alacaklının takip yapmakta haklı olduğu düşünülerek, TBK. mad. 100 hükmüne göre yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak, bakiye, alacağın belirlenmesi gerekeceği-
Alacaklı takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunmadığından, takip tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre içindeki takip masrafı, icra vekalet ücreti ve işlemiş faiz yönünden gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak borç miktarının hesaplanmasının, TBK'nun 100. maddesine göre ödemelerin öncelikle faiz ve borç fer'ilerine mahsubu ile bakiye borç miktarının bulunmasının, oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekli olduğu-
TBK'nun 100. maddesi uyarınca, İİK'nun 71. maddesi kapsamında yapılan kısmi ödemelerin, öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekeceği-
Borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemelerin ana paradan mahsup edilemeyeceği, TBK'nun 100/1. maddesinin dikkate alınması için takip talebinde ayrıca istenilmesi gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça re'sen dikkate alınması gerekeceği ve İİK. mad. 71 kapsamında kalan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekeceği-
İİK. mad 169 uyarınca yapılan itfaya ilişkin itirazda, ödemelerden takipten önce alacaklı şirketin haberdar edildiği ispatlanamadığından, anılan ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerektiği- Mahkemece,  TBK. mad. 100 ve İİK. mad. 169/a  gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
1475 sayılı İş Kanununun 14 ve 4857 sayılı İş Kanunun 120 nci maddesi uyarınca, işverenin, kıdem tazminatı borcu bakımından, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüde düşeceği- Diğer tazminat ve alacaklar bakımından ise, tarafların sözleşme ile kararlaştırdıkları ödeme zamanı ya da işçi tarafından gönderilecek ihtarnamede belirtilen ödeme günü itibariyle işverenin temerrüdünin gerçekleşeceği-
TBK. mad. 100 (BK. mad. 84) uyarınca, ödemelerin öncelikle gecikme faizinden mahsup edilmesi gerekir ise de, davalı kooperatifin aksi yönde bir genel kurul kararı ya da uygulamasının bulunması halinde ödemelerin asıl alacaktan mahsubunun da mümkün olacağı-Tüm genel kurul tutanaklarının davalı kooperatiften, temin edilemezse ilgili Ticaret Sicili Memurluğu'ndan getirtilmesinden sonra kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla, ödemelerin asıl alacaktan mahsubu yönünde genel kurul kararı ya da tüm defter ve kayıtları incelenerek bu yönde bir fiili bir uygulama olup olmadığı da tespit edilip, takip tarihi itibariyle davacının asıl alacak ve işlemiş faiz borcu ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
TBK. mad. 100 uyarınca, İİK'nun 33. maddesi kapsamında kalan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan mahsup edilmesi her ödemede bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği-