Asıl alacağın aidat olduğu ve aidat borcunun da hesaplanabilir ve likit olduğu gözetilerek, davacı lehine asıl alacak üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği- Davalı tarafından yapılan ödemeler, TBK'nın 100. maddesi gereğince öncelikle faiz borcundan düşülerek hesaplama yapılmış ise de, diğer kooperatif ortakları hakkında daha önce bu hususta ne tür bir uygulama yapıldığı hususu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesi kapsamında ve eşitlik ilkesi çerçevesinde araştırılmamış olup, bu husus araştırılarak, aksi yönde bir uygulama olup olmadığı belirlenip, eşitlik ilkesi çerçevesinde bir hesaplama yapılması gerektiği-
Borçlunun alacaklının hesabına ödeme yaptığı gün icra takibinin başlatılmış olması ve alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olduğunun ispatlanamamış olması halinde, yatırılan bu paranın iadesi ile alacaklının temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği- Kısmi ödemeler, öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceğinden (TBK. mad. 100), takip tarihi itibari ile dosya hesabı yapılması gerektiği-
Borçlunun ilamda kendi lehine hükmedilen ilam vekalet ücretlerini alacaklıya ödeme yaparken mahsup etmesi, kendi lehine olan bir hükümden vazgeçmesi anlamına geldiği, bu durumun Avukatlık Kanunu'nun 164/5. maddesine aykırı olmadığı- Borçlunun alacaklı lehine hükme bağlanan vekalet ücretini değil, aynı ilamda kendi lehine hükmedilen ilam vekalet ücretini mahsup ettiğini bildirdiğinden ilamda borçlu lehine hükmedilen ilam vekalet ücretinin mahsup edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
TBK'nun 100. maddesi nazara alınarak borçluların ilamdan kaynaklı borçlarının tespiti gerekip bilirkişi incelemesi yaptırılarak bakiye borcun belirlenmesi gerektiği-
Takip dosyasının incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde alacaklı tarafından yıllık %9 oranından az olmamak üzere yasal faiz talep edilmiş olduğu görülmekte olup, bu durumda borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmiş olması durumunda bakiye dosya hesabında yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekeceği-
Borçlunun icra takibinden önce dayanak illam nedeniyle yaptığı ödemelerden bahisle icra emrinde talep edilmiş olan tazminat miktarlarının ve bu miktarlara işletilen faizlerin iptali talebi de bulunduğuna göre, mahkemece icra emrinde istenebilecek faiz hesaplaması yerinde ise de, bu hesaplama tekniği ile takipten önce yapılan ödemenin kısmi ödeme olduğu kabul edilerek TBK'nun 100. maddesi de gözönünde bulundurulup yapılan ödeme nedeniyle bakiye dosya borcunun belirlenmesi gerektiği, sadece faiz yönünden icra emrinin düzeltilmesinin hatalı olduğu-
İcra takibinden sonra borçlu tarafından yapılan kısmi ödemenin ödeme tarihi itibarıyla TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle masraf ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye asıl alacağın belirlenmesi, belirlenen bu bakiye asıl alacak matrah alınarak bozma sonrası tanzim edilen ikinci icra emri tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak miktarının belirlenmesi gerektiği-
"Hesaplamanın TBK 100. maddesine göre yapılması gerektiği" şeklindeki bozma üzerine alınan bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi gerektiği-
Dosya kapsamından Mahkeme'nin de kabulünde olduğu üzere ödeme yeri belirlenmesine ilişkin kararın takipten önce alacaklı vekiline tebliğ edildiği ya da ödemeden alacaklı ya da vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından, alacaklının icra takibi başlatmakta haklı olduğunun kabulü gerekeceği, buna göre tevdii yerine yapılan ödeme alacaklı uhdesine geçmiş veya geçebilecek durumda ise haklı takip nedeniyle istenilebilecek vekalet ücreti icra masrafları faiz vs. nazara alınarak TBK'nun 100. maddesi (BK'nun 84. maddesi) ve İİK'nun 33. maddesi koşullarında Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava tarihinden ilamın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz, kesinleşmeden itibaren takip tarihine kadar Anayasa 46/son faizinin uygulanacağı ve yine dosya borcuna ilişkin ödeme yapıldığı dikkate alınarak TBK. mad. 100 'ün gözönünde bulundurulup, yapılan ödemenin öncelikle faiz ve masraflardan düşülerek bakiye dosya borcunun belirlenmesi gerektiği-