Borçlu tarafından yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve ferilere mahsup edilmesi gerektiği-
Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu- Birden fazla dava birleştirilerek görülmüş olsa da birbirinden bağımsız olup her dava yönünden hüküm sonucunun ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği- Sözleşmenin tarafları aynı sözleşmeden doğan alacaklarını açılan davada mahsup itirazı olarak ileri sürebilecekleri gibi ayrı dava yoluyla da isteyebileceği- Mahsup itirazında bulunma hakkı olan taraf, aleyhine açılan davadaki savunmasında mahsup itirazına konu hususları açıklamış olsa da bu alacaklara ilişkin ayrı dava açmış ve ilk davada açıkça mahsup istememiş ise, aleyhine açılan davada mahsubu istemediği ve kendi açtığı davada alacağının ayrıca hükme bağlanmasını istediği şeklinde yorum yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası bozma ilamına uyularak-
İcra takibinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemeler ile ilgili davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, ancak bakiye kalan alacak ve fer'ileri ile ilgili dava açılabileceği, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin ise icra müdürü tarafından infaz sırasında dikkate alınacağı-
Ödeme bilgileri hatalı hesaplandığından, borç miktarının belirlenmesi için gerektiğinde ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerektiği-
Ödeme belgeleri, borcu sona erdiren, uygulamada ki söyleyişle "borcu söndüren belgeler" olduğundan yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Davalı tarafından ileri sürülen ödeme belgeleri incelenerek, işlemiş faiz hesabının yaptırılması ile takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK mad. 100 hükümleri de gözetilerek hüküm kurulması ve alacak likid olmadığından ve belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3704 Esas sayılı icra dosyasında yapılan itirazın iptali ve tazminat istemi-
Yapılan ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması gerektiği gecikme halinde borçlunun, faiz ve masrafları ödemeden yaptığı kısmi ödemelerin ana paradan mahsup edilmeyeceği-Bu hususun takip talebinde, istek olmasa da memurlukça re'sen dikkate alınması gerektiği bu nedenle borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmiş olması durumunda ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağının saptanması gerektiği- Nafaka kaldırılmasına ilişkin bir karar olmadığı müddetçe nafaka işlemeye devam edeceği- Haczin kalkması durumunda bile nafakanın son bulmayacağı- 
Alacaklı vekilinin tevdi mahalli tayini kararından takip tarihi itibariyle haberi olmaması halinde, borçlu hakkında icra takibi başlatmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda borçlunun ödemesi takipten sonraki kısmi ödeme olduğundan, TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek icra müdürlüğünce bakiye borç hesabında dikkate alınacağı- Dosya hesabı yapıldığında borçlunun buna karşı da her zaman şikayet hakkı bulunduğu- Takip öncesi ödeme olmadığı dikkate alındığında, miktar yönünden icra emrinin düzeltilmesine gerek bulunmadığı-
Alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olmaması halinde, takip yapmakta haklı olduğu- TBK. mad. 100 uyarınca, yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak bakiye alacağın belirlenmesi gerektiği- Takip masrafları dikkate alınmadan hesaplama yapıldığı anlaşılan ek bilirkişi raporuna itibar edilmesinin hatalı olduğu-