Yabancı para alacağını içeren ve kambiyo senedi niteliğini taşımayan bir senede dayanarak «takip tarihindeki kur üzerinden» takip yapan alacaklının, takip tarihinden tahsil tarihine kadar borçludan «yasal faiz» isteyebileceği–
Bonoya dayalı takiplerde de, hükmedilmiş olan inkar tazminatına yasal faiz istenebileceği—
Senedin «alacak miktarı»nı belirten kısımlardaki «Türk Lirası» sözcüklerinin çizilerek -ayrıca paraf edilmeden- «Do­lar», «Mark» sözcüklerinin yazılması halinde, senedin geçerliliğini koruyacağı- (Not: Yüksek mahkemenin aşağıdaki kararları oldukça ilginçtir. Uygulamada henüz, yabancı para ile senet düzenlemek isteyenler için, ayrıca (özel olarak) basılmış «matbu senetler»e pek sık rastlanmamak­tadır. Bu nedenle, «karşı oy» yazısında yer alan görüşün benimsenmesi pek çok takibin hatta senedin iptaline neden olacaktır. Senet lehtarının dikkatsizliğinden kaynaklanan bu sonucun oldukça ağır olduğu or­tadadır. Bu nedenle, bu şekilde düzenlenmiş olan senetlerde, tarafların iradelerinin «yabancı para ile senet düzenlemek» yönünde olduğunu kabul ederek, yapılmış olan takipleri ve düzenlenmiş olan senetlerin iptali cihetine gitmemek -dolayısıyla Dairenin çoğunluk görüşünü benim­semek- bize daha uygun gelmektedir.)
Senet fotokopisinde «tanzim tarihi»nin görülmemesi fakat icra kafasındaki senet aslında bu tarihin yazılı olması halinde de, senedin «bono» olarak kabulü gerekeceği-
Poliçe ile yapılan taahhütlerin şeklinin, bu taahhütlerin imzalandığı (yapıldığı) ülke yasalarına tabi olduğu—
Lehtarın «beyaz cirosu»nun kural olarak «temlik cirosu» sayılacağı—
Değer (alacak miktarı) kısmı yazı ile «onbirbin dörtyüzbin» şeklinde doldurulmuş olan senedin geçerli olmadığı (alacak mik­tarını saptamanın yargılamayı gerektirdiği)-
Tahsil cirosu ile senede hâmil olan bankanın, senedi kendisine ciro eden hakkında takipte bulunmayacağı, diğer senet borçlularını takip edebileceği—
Takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının takip talebi ve ödeme emrinde veya bunlardan sadece birisinde gösterilmemiş olması ve borçlunun icra dairesine itiraz ederek takibi durdurması halinde, icra mahkemesince «borçlunun itirazının kaldırılmasına» değil «alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddine» karar verilmesi gerekeceği-
Vâde tarihinin altına yazılan «pancar parası 2000 (1997)» yazısının «vâde tarihi» niteliğini taşımadığı ve senedi geçersiz kılacağı-