Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteği-
Çekişme konusu payların satış işleminin yapıldığı, satıştan sonraki tarihli belgede davacı ve diğer tüm mirasçıların davalıyı ibra ettiği, sözü edilen belgenin imzalı boş kağıdın üzeri doldurulmak suretiyle oluşturulduğu iddiasının usulüne uygun biçimde kanıtlanamadığı anlaşıldığından, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin davanın reddi gerektiği- Mahkemece "...belge altında davacının imzası bulunsa da, tanıkların beyanları dikkate alındığında metin kısmının sonradan daktilo ile yazılma olasılığının yüksek bulunduğu...” gerekçesi ile anılan belgeye itibar edilmemesinin isabetsiz olduğu- Varsayıma dayalı hüküm kurulamayacağı-
Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmelerinin Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğu-
Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka kamu düzenine, kişilik haklarına (TBK. mad. 27) veya dürüstlük kurallarına aykırı (TMK. mad. 2) olduğu için geçersiz sayılan Avukatlık Ücret Sözleşmeleri- (TBK.’nun 26 ve 27. maddelerinin, avukatlık ücret sözleşmeleri bakımından da geçerli sınırlamalar olup, bu sözleşmeler bakımından da uygulanması gerektiği; avukatlık ücret sözleşmelerinin de ahlaka, kamu düzenine ve hukuka aykırı olmaması gerektiği, bunun tesbiti için, tarafların sözleşme ile amaçladıkları çıkarların dengede olması gerektiği gözönünde bulundurularak, sözleşme ile bir taraf için sağlanan hak ve menfaate denk düşmeyen ve fahiş olan menfaatin karşı tarafa sağlanmış olmasının -örneğin; sözleşmede kararlaştırılmış olan ücretin, müddeabihin tamamına yakın olmasının- iyiniyet kurallarına aykırı sayılacağı ve avukatlık ücret sözleşmesini geçersiz kılacağı)-
Tarafların anlaşmalı boşanma taleplerine ve aynı tarihte bu yönden hüküm almalarına rağmen, hukuki ve fiili bir engel olmadığı halde, davacı (koca)'nın gerekçeli kararın dört yıl dört ay sonra davalıya tebliğini istemesinin, dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve davacı kocanın bu süre içinde eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi boşanma isteğinin ve bu yöndeki iradesinin de samimi olmadığını göstereceği-
Vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayandığı- Vekilin borçlarının çoğunun bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğduğu- Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanarak açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, davalılar, gerçek pay durumunun belirlenmesi amacıyla taraflar arasında yapılan sözleşmeye istinaden davacı tarafından vekalet verildiği ve bu nedenle devrin gerçekleştiği yönünde savunmada bulunmuş iseler de bu savunmanın 05.02.1948 tarih ve 20/6 sayılı İBK kararı uyarınca yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu- Davalıların bu anlamda bir belge ibraz etmedikleri gibi savunmalarından da temlikin bedelsiz olduğunun anlaşıldığı- Davaya sebep teşkil eden taşınmaz temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı- Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı şekilde reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü kişiye satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK. 2 maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından resen göz önünde tutulmasının zorunlu olduğu,
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliğinin, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlı olduğu- Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshinin, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olduğu- Somut olayın niteliği ve özelliğinin haklı gösterdiği durumlarda TMK'nın 2 nci maddesi hükmü gözetilmek kaydıyla inşaatın % 90 ve üzeri oranına ulaşması ve ayrıca kalan eksik işlerin de sözleşmede amaçlanan kullanıma engel oluşturmadığının belirlenmesi halinde ileriye etkili fesih koşullarının gerçekleştiği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenenine dayalı bedel ve para borcunun ödenmesindeki gecikme sebebiyle geçmiş günler faizi ile karşılanamayan munzam zararın tahsili istekleri-