Tarafların gelir durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında protokol ile belirlenen iştirak nafakasının indirilmesinin hakkaniyete uygun bulunmadığı-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davası-
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davası-
Davacının giriş bildirgesini Kuruma verdikten sonra, Kurum memurunca vergi kayıt başlangıç tarihinin hatalı olarak girilmesi ve 1479 sayılı Kanun kapsamındaki zorunlu sigortalılığa yanlışlıkla tescil edilmesi işlemine sessiz kalmasının iyi niyet kuralıyla bağdaşmayacağı, vergi kaydı bulunmayan, Kuruma tescil edilmemiş bir kişinin, geriye dönük olarak toplu prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık süresi kapsamında da değerlendirilemeyeceği-
Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka kamu düzenine, kişilik haklarına (TBK. mad. 27) veya dürüstlük kurallarına aykırı (TMK. mad. 2) olduğu için geçersiz sayılan Avukatlık Ücret Sözleşmeleri- (TBK.’nun 26 ve 27. maddelerinin, avukatlık ücret sözleşmeleri bakımından da geçerli sınırlamalar olup, bu sözleşmeler bakımından da uygulanması gerektiği; avukatlık ücret sözleşmelerinin de ahlaka, kamu düzenine ve hukuka aykırı olmaması gerektiği, bunun tesbiti için, tarafların sözleşme ile amaçladıkları çıkarların dengede olması gerektiği gözönünde bulundurularak, sözleşme ile bir taraf için sağlanan hak ve menfaate denk düşmeyen ve fahiş olan menfaatin karşı tarafa sağlanmış olmasının -örneğin; sözleşmede kararlaştırılmış olan ücretin, müddeabihin tamamına yakın olmasının- iyiniyet kurallarına aykırı sayılacağı ve avukatlık ücret sözleşmesini geçersiz kılacağı)-
Kooperatif yönetim kurulu kararının iptali davası- Davacıların iddialarının .... tarihli genel kurulun iptali için açılan (önceki) davada değerlendirilmesi mümkün olduğundan, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Alacaklı bankanın Tüketici Kredisi ile birlikte diğer alacak kalemlerine ilişkin alacağını aynı ihtarla talep edip, aynı icra takibine konu etmesinin iyi niyetle bağdaşmayacağı, böyle bir davranışın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmakta olup korunamayacağı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu-
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacının çalışma amaç ve konusu ve markası ile ürettiği ürünlerin davalı markadaki ürünlerden farklı olduğu, davacının dayanağı markanın tanınmış marka statüsünde bulunduğu, davalının davacının ticaret unvanının ve daha önceden kullandığı markasının aynen tescilli ettirilmesinin davacı markasından yararlanma amacı taşıdığı ve bu durumun davacının markasının ayırt edicilik vasfına zarar vereceği, davalının basiretli tacir olarak ve ticari hayatta dürüstlük kuralına göre hareket etme zorunluluğunun bulunduğu, davalının, davacının unvanı ile öncelikli hak sahibi olduğu markasının aynısını tescil ettirmesinin olağan kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği-