Süresinde icra dairesine itiraz ederek takibi durdurmuş olan borçludan İİK. 75'teki koşullar gerçekleşmeden (mahkemeden 'itirazın iptâli' ya da 'itirazın kaldırılması' kararı alınmadan) borçludan alınan taahhüdün geçerli olmayacağı–
İhtiyati haciz sırasında yapılan ödeme taahhüdünün, hukuken geçerli olmayacağı (ve taahhüdü ihlalin suç sayılmayacağı)-
İcra müdürünün (yardımcısının) -ve "alacaklı" ile "borçlu"nun- imzasını içermeyen tutanakta yer alan ödeme taahhüdünün geçerli olmadığı (bu taahhüdün yerine getirilmemesinin suç teşkil etmeyeceği)–
Ödeme (icra) emrinin tebliğinden sonra ancak ödeme (icra) emrindeki itiraz süresi geçip, takip kesinlemeden, borçlunun icra dairesinde yapacağı ödeme taahhüdünün ancak "takibe itirazı olmadığını ve İİK'nun 20. maddesindeki sürelerden feragat ettiğini" açıkça belirtmesi halinde geçerli hale geleceği ve bu taahhüde uyulmamasının suç sayılacağı–
Taahhüdü ihlal suçundan dolayı verilen "beraat", "düşme" ve "ortadan kaldırma" kararlarının şikayetçinin şahsi hakları kapsamında bulunduğundan C. Savcıları tarafından temyiz edilemeyeceği–
Taahhüdü ihlal suçundan dolayı şikayetçi vekili tarafından şikayette bulunulmuş olması halinde şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Şikayetin üç aylık (ve bir yıllık) şikayet süresi içinde yapılmış olup olmadığının mahkemece doğrudan doğruya araştırılacağı–
Taahhüdü ihlal suçundan cezalandırılması talep edilen sanık hakkında mal beyanında bulunmamak suçundan hüküm kurulamayacağı–
Alacaklı veya vekilinin ödeme taahhüdünü açık bir beyanla kabul etmesi gerekeceği–