Aynı takip dosyasındaki borç nedeniyle hem kendi adına hem de şirketi temsilen ödeme taahhüdünde bulunan sanığın eyleminin tek suç oluşturacağı–
Şikayetin suçun işlendiğini öğrenme tarihinden itibaren üç ay ve herhalde bir yıl içinde yapılması gerektiği–
Şikayetçi vekilinin şikayet edilen ikinci taksitin ödenmediğini öğrendiğine ilişkin icra dosyasında bir bilgi ve belge olmadığından bir yıllık süre içinde yapılan şikayetin süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği–
Taahhüdü kabul muhtırası, borçlu-sanığa ödeme gününden önce tebliğ edilmiş olmadıkça taahhüdü ihlal suçunun oluşmayacağı–
Şikayetçi vekilinin hükümden sonra şikayetinden vazgeçmesi ile cezanın bütün sonuçları ile düşürülmesi gerekeceği–
Tüzel kişi (şirket) adına yapılan taahhütlerde, taahhütte bulunmuş kişinin "yetkili temsilcisi" olup olmadığının araştırılması gerekeceği–
Duruşma davetiyesinde duruşma gününün yazılı olmaması halinde sanığın yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulamayacağı–
Borçlu sanığın yapmış olduğu ödeme taahhüdüne karşı alacaklı vekilinin "bir diyeceğim yoktur" şeklindeki beyanının açıkça kabul anlamına gelmeyeceği–
İİK'nun 349. maddesi uyarınca şikayetçi veya vekilinin yokluğunda duruşmaya devam edilemeyeceğinden mazeret bildirerek "yokluğunda karar verilmesini, karar verilemediği takdirde duruşmanın ertelenmesini" talep eden şikayetçi vekilinin mazeretinin kabul edilmesi halinde duruşmanın yeni bir güne ertelenmesi, mazeretinin kabul edilmemesi halinde ise şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği–
Alacaklı veya vekilinin ödeme taahhüdünü açık bir beyanla kabul etmesi gerekeceği–