Taahhüdü kabul muhtırası, borçlu-sanığa ödeme gününden önce tebliğ edilmiş olmadıkça taahhüdü ihlal suçunun oluşmayacağı–
Şikayetin haciz sırasında yapılan ödeme taahhüdünün ilk taksidin ihlal edilmesine ilişkin olması karşısında, bu taahhüt kapsamında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, birbirinden ayrı ödeme taahhütleri arasında bağlantı kurularak, 6.3.2000 günü düzenlenmiş ödeme taahhüdünde kararlaştırılan 26.3.2000 günlü ödemenin ihlalinin, ilk ihlal olarak kabulüyle suçun bu tarihte oluştuğu sonucuna varılarak şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Borçlu-sanık hakkında taahhüdü ihlal suçundan dolayı şikayette bulunmuş olan alacaklının aynı borç nedeniyle borçlunun yapacağı yeni taahhüdü kabul etmesinin önceki şikayetten vazgeçme olarak değerlendirilemeyeceği- Borçlu açısından takip talebinde yer alan borç miktarı bilinmekteyse de bunun yeterli olmadığı, taahhütte bulunduğu sırada işlemiş ve işleyecek olan faiz, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin de hesaplanarak taahhüde esas olan miktarın saptanması gerekeceği–
Ödeme (icra) emrinin tebliğinden sonra ancak ödeme (icra) emrindeki itiraz süresi geçip, takip kesinlemeden, borçlunun icra dairesinde yapacağı ödeme taahhüdünün ancak "takibe itirazı olmadığını ve İİK'nun 20. maddesindeki sürelerden feragat ettiğini" açıkça belirtmesi halinde geçerli hale geleceği ve bu taahhüde uyulmamasının suç sayılacağı–
Yenileme bildirisi gönderilmeden, takipten düşmüş olan dosyada yapılan haciz sırasında alınan taahhüdün geçerli olmayacağı–
Birden fazla ödeme taahhüdünde bulunmuş olan borçlu hakkında hangi taahhüdün hangi taksidinin şikayet edildiğine ilişkin şikayet dilekçesinde açıklama bulunmaması halinde geçerli bir şikayetten bahsedilemeyeceği–
Taahhüdü ihlal suçundan dolayı ceza davalarını takip yetkisi bulunmayan dava takipçisi tarafından şikayette bulunulamayacağı–
Şikayetin suçun işlendiğini öğrenme tarihinden itibaren üç ay ve herhalde bir yıl içinde yapılması gerektiği–
Borçlu sanık tarafından 07.04.2000 tarihinde yeniden ödeme taahhüdünde bulunulması ve bu taahhüdün alacaklı vekilince kabul edilmesi karşısında hukuken geçersiz hale dönüşen 25.03.2000 günlü önceki taahhüde dayalı olarak sanık hakkında mahkumiyet kararı verilemeyeceği-
Kısa kararın son duruşmada hazır bulunan sanığın yüzüne karşı tefhim edilmiş olması halinde temyiz süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı–