Borçlu sanık adına çıkartılan ödeme emrinin aynı takipteki diğer borçluya tebliğ edilmesi halinde takibin kesinleşmeyeceği ve yapılan taahhüdün geçerli olmayacağı–
İhtiyati haciz sırasında yapılan taahhüdün geçerli olmayacağı-
Şikayetin üç aylık (ve bir yıllık) şikayet süresi içinde yapılmış olup olmadığının mahkemece doğrudan doğruya araştırılacağı–
Henüz 'ödeme (ya da icra) emri' tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden yapılan taahhüdün geçerli olmadığı–
İcra müdürünün (yardımcısının) -ve "alacaklı" ile "borçlu"nun- imzasını içermeyen tutanakta yer alan ödeme taahhüdünün geçerli olmadığı (bu taahhüdün yerine getirilmemesinin suç teşkil etmeyeceği)–
Sanığa yükletilen vekalet ücretine katma değer vergisi eklenemeyeceği–
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu uyarınca kurum alacakları İİK'na göre değil 8183 sayılı Kanun'a göre tahsil edildiğinden, bu kuruma ilişkin icra takiplerinde borçluların taahhüdü ihlal eyleminin suç teşkil etmediği–