Takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı, ancak, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçluya, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden davalı sıfatı ile davaya katılma olanağının sağlanması, taraf teşkilinden sonra tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği--
Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin hacizli menkuller üzerinde rehin hakkı olduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğinde olup, dilekçede şikayetten söz edilmesinin, HMK.nun 33. maddesinde yer alan “hukuki tavsifin hakime ait olduğu” kuralını değiştirmeyeceği-
Haciz uygulanan işyerine ilişkin vergi kaydının, esnaf odası ve abonelik kayıtlarının borçlunun kardeşi olan davacı üçüncü kişi adına kayıtlı olmasının, hacizli malların davacı üçüncü kişiye ait olduğuna ilişkin yeterli delil sayılamayacağı bu durumda alacaklıdan mal kaçırmak için davacı üçüncü kişi ile borçlunun danışıklı hareket edip etmediklerinin öncelikle değerlendirilmesi ve yeterli araştırma yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü "istihkak" iddiasına ilişkin olarak, mahkemece davanın istihkak prosedürü içerisinde taraf delilleri toplanarak sonuca bağlanması gerekirken İİK’nun 97/a maddesi ile birlikte değerlendirilerek iddianın reddi ile takibin devamına ve kanuni müddeti içerisinde istihkak davası açılması gerektiği bildirilerek iddianın reddi ile takibin devamına şeklinde karara bağlanmış ve istihkak davası açılması için de üçüncü şahıslara süre verilmesi talimatı verilerek, hukuki tavsif yanlış yapılarak takibin devamına ve bu kararların da kesin olduğuna hükmedilmiş ise de verilen karar temyizi kabil kararlardan olduğundan bozulması gerektiği-
İstihkak davası-
İcra takibinin tarafı olmayan üçüncü kişi, icra mahkemesinden şikayet yoluyla haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğinden, şikayetçi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceğinin özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterildiği, bunların dışında kalan mahkeme kararlarının kesin olduğu, Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip İİK 97/5. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin reddi gerektiği-
Haczin yapıldığı tarih ............. tarihi olup, bu tarihin iflas erteleme davası içinde verilen ihtiyati tedbir kararından sonraki tarihe isabet etmekte ve bu süre içinde kaldığı, bu doğrultuda, haciz tarihi itibariyle borçlunun (davacının) mallarının haczinin mümkün olmadığı, anılan nedenlerle temyize konu davada haczin kaldırılmasına ilişkin karar vermek gerekirken, talep istihkak davası olarak nitelendirilip bu yönde araştırmaya gidilerek yazılı gerekçeyle davanın reddinin doğru olmadığı-