Mahkemece; öncelikle üçüncü kişi Banka'dan, davalı borçlu Şirket ile Banka arasında imzalanan sözleşmelerin tarihini gösterir onaylı bir örneği ile ödeme planının ve varsa tahsilât makbuzlarının getirtilip, birinci haciz ihbarnamesinin davalı bankaya tebliğ edildiği tarih itibarı ile Banka'ya olan borcun varlığını koruyup korumadığı, borç var ise ne kadar olduğu ve borçlu mudinin hesap hareketleri incelettirilerek, Banka tarafından rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı ileri sürüldükten sonra borçlunun hesabından serbestçe tasarruf edip etmediğinin belirlenmesi için banka hesap işleri konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip borçlusunun borcundan dolayı, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin mallarının haczedilmesi halinde, ileride sorumluluğu doğacağından, borçlunun bu işleme karşı şikayet hakkının bulunduğu- Hacze konu gemi hakkında taşınır mal hükümleri uygulanacağından, borçlunun haczin kaldırılması yönündeki istemi istihkak iddiası niteliğinde olup, borçlu tarafından istihkak davası açılması da mümkün olmadığından; haczin kaldırılması istemin bu nedenle reddi gerektiği-
İstihkak iddiasında bulunan davalı üçüncü kişi şirketin adresinde yapılan hacizde, borçlu şirkete ait kartvizit bulunmuş; aynı gün borçlu adresinde yapılan hacizde ise; borçlu şirketin bilgisayarında, davalı üçüncü kişi şirketin fatura ve tahsilat makbuzu örnekleri ile basılı logoları bulunduğu tespit edilmiş ve bunların bilgisayar çıktıları alınarak icra dosyasına eklenmiş olup davacı vekilinin delil olarak bildirdiği icra dosyasında, eldeki davanın davalısı olan üçüncü kişi şirket tarafından istihkak iddiasıyla açılan davanın sonunda alınan karar ile eldeki dosyada taraf olan borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğu ve alacaklılarından mal kaçırmak için birlikte hareket ettikleri gerekçesiyle üçüncü kişi davacı şirketin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş ve anılan hüküm kesinleşmiş olup mahkemece, anılan mahkeme dosyaları ile davalı üçüncü kişi ve borçlu şirketin haciz tarihinden itibaren geriye doğru tüm çalışanlarını gösterir hizmet döküm listeleri getirtilerek incelenmesi ve tarafların iddia ve savunmaları kapsamında hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İstihkak davalarının, İİK'nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulüne tabi oldukları, davanın esasına yönelik red kararı verildiğine göre; karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davasının mahkemece reddi halinde asıl alacağın %40’ı değil;2004 sayılı İİK'nun 97/13. maddesinde 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile yapılan değişiklikle tazminat oranının % 20 olarak değiştirildiği, değiştirilen oranda davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekeceği -Tazminat matrahının belirlenmesinde, takip konusu alacak miktarı ile hacizli mal değerinden hangisi az ise o miktarın esas alınması ve dava reddedildiğinden maktu ret harcının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği -
Üçüncü kişi dava konusu dorsenin rızası hilafına elinden çıktığını ispatlayamamış olduğundan, dorseyi teslim etmek veya hazır bulundurmak yada bulunduğu yeri bildirmekle yükümlü üçüncü kişinin,bu yükümlülüğünden imtina etmesi karşısında, ispat yükünün üçüncü kişiye ait olduğunun kabulü gerekeceği-
Üçüncü kişinin "alacaklı ve borçlunun danışıklı olarak icra takibi yaptıklarını" iddia ettiğinden ve borçlu ile alacaklı şirket arasında ortaklık yapısı itibarı ile organik bağ bulunduğundan ve ilamsız icra takibi borca itiraz edilmeksizin kesinleştiği görüldüğünden, salt bu hususlar danışıklı takip yapıldığını göstermek açısından yeterli kabul edilemezse de, alacaklı ve borçlu şirketlerin ticari kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile takibe dayanak borcun gerçekliğinin araştırılması gerektiği- Danışıklı takip yapılmadığı sonucuna varılırsa bu kez üçüncü kişinin satın aldığı makinelerin borçlunun ticari emtiasının önemli bir bölümünü teşkil edip etmediği, alacaklıdan mal kaçırmak için emtia devri yapılıp yapılmadığı tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği-
Dava konusu mallar üzerindeki haciz kalkmakla birlikte, haczin bedele geçtiğinin ve bu bedel üzerinden haczin devam ettiğinin kabulü gerekeceğinden, dava konusu miktar bakımından; tarafların toplanan ve toplanacak tüm delilleri iddia ve savunma kapsamında birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
3. kişinin açtığı istihkak davasında, önceden açılmış olan tasarrufun iptaline ilişkin davanın ön sorun kabul edilip sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Haciz, daha önce borçlu şirketin faaliyet gösterdiği işyerinde yapılmış olup, ödeme emri de bu adreste borçluya tebliğ edilmiş ve aynı takipte bir önceki haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi hazır bulunmuş olduğundan, İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı, yararına olduğu- Haciz adresinde daha önce borçlu şirket faaliyet gösterirken borcun doğum tarihinden sonra 3. kişinin faaliyete başladığı anlaşıldığından, davacı 3.kişi ile borçlu şirket arasındaki ilişkinin ticari işletme devri niteliğinde bulunduğu ve İİK'nun 44. ve TBK.'nun 202. maddelerinin uygulanması gerektiği, işletmeyi devir alan 3. kişi işletmenin borçlularından sorumlu bulunduğundan, 3.kişinin davasının reddi gerektiği-
Haciz tutanakları İİK'nun 8/son maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmakla birlikte, İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin kimin yararına olduğunun tespitinin gerekeceği-