Kural olarak, hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise, ona göre belirlenecek dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının başlangıçta 1/4?ünün peşin olarak alınması, vekâlet ücretinin de karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi olarak hesaplanması gerektiği- İstihkak davası nispi harca tabi davalardan olmasına rağmen, başlangıçta yatırılan maktu harç ile yetinilerek, mahkemece eksik nispi harç ikmal edilmeksizin yargılama bitirilip davanın esası hakkında ret kararı verilirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı 3.kişi ile borçlu şirket temsilcisinin karı-koca olduğu, takibe konu borcun dayanağı çekin tarihinin, satış işleminden çok kısa süre önce olduğu, aracın gerçek değerinden çok daha düşük bir rakama yapılan satışının, muvazaalı ve alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapıldığının kabulü ile tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu borcun doğumundan sonra kurulan ve adresini borçlu şirketin adresine naklettiği anlaşılan 3.kişi şirketin İİK. 97/a'daki mülkiyet karinesinin aksini ispata elverişli delil sunamadığı, karine borçlu dolayısı ile alacaklı yararına olup istihkak davasının reddi gerekeceği- Karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası için gerekli olan dava harcının yatırılmadığı anlaşıldığından,usule uygun olarak açılmış bir karşı dava da bulunmadığı-
Dava konusu mahcuzların, yargılama devam ederken yapılan ihalede alacaklının alacağına mahsuben alacaklıya satıldığı anlaşıldığından, İİK.nun 97/10. maddesi gereğince davanın konusu bedele dönüşmüş olup, buna göre, mahkemece satış bedelinin davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesi gerekeceği-
02.07.2012 tarihinde 6352 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile İİK. mad. 97/13'de öngörülen tazminat oranının %20 olarak değiştirildiği, bu tarihten itibaren tazminat oranının % 20 olarak uygulanması gerektiği- Teminatın yatırılmış olması sebebiyle takip durduğu, davalı alacaklı yararına %20 oranında tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece, dava konusu aracın takipten hemen önce borçluya satışının alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı bir işlem olduğu, borçlunun başka araçlarının da aynı gün davacıya satılmış olduğu, borçluya ait mal varlığının davacı 3. kişi tarafından devir alındığı, aralarında örtülü işletme devri ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın (istihkak davasınn) reddine; karşı davanın kabulü ile dava konusu aracın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu-
Haczin üçüncü kişinin elindeki mallar hakkında yapılması halinde, malların borçluya ait olduğunun ispat külfetinin alacaklıda bulunduğu (İİK. mad. 99)- İstihkak davasının kabulü üzerine davacı üçüncü kişi yararına tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyetinin arandığı (İİK. mad. 97/15), alacaklının üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmasının kötüniyetli bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği-
Hesaplama yapıldığında 2013 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusunun 5.240,00.-TL’sının üzerinde bulunması gerekeceği, İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesinin şart olduğu-
Baba oğul olup arasındaki tasarrufların gerek İİK.nın 278/III-1 maddesi gerekse 280/1-2 maddesi uyarınca iptale tabi olduğu- İcra Hukuk Mahkemesinde görülen istihkak davası sonucunda verilen karar takip hukukuna ilişkin bir karar olup, sadece takip hukuku yönünden kesin hüküm olup maddi hukuk anlamında kesin hüküm oluşturmayacağı-
Hacze karşı beyanda bulunan 3. kişinin haczedilen menkullere ilişkin açıkça bir istihkak iddiası bulunmadığından İİK'nun 96 ve devamı maddelerinin uygulanamayacağı-