İstihkak davalarında dava değerinin alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise ona göre belirleneceği, somut olayda mahcuzların değerinin alacak miktarından daha az olduğu, ne var ki hacizli eşyaların, istihkak davası devam ederken satılarak paraya çevrilmesi halinde, istihkak davasının ihalede kesinleşen satış bedeline dönüşeceği-
İflas kararının kesinleşmesi üzerine borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca düşeceği için sonucunun eldeki istihkak davasında bekletici mesele yapılmasının gerekeceği, iflasın kesinleşmesi üzerine istihkak davası konusuz kalacağı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesinin gerekeceği-
İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın %20'den aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunacağının kurala bağlandığı-
İİK.nun 97/13. maddesi hükmüne göre istihak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın %20'den aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunacağının kurala bağlandığı, somut olayda da takibin durdurulmasına karar verildiğine göre İİK.nun 97/13. maddesi gereğince bu dava nedeniyle davacı 3. kişinin tutumu sonucu alacağın tahsili geciktiğinden davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına %20 tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
İstihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptaline ilişkin davanın temyizen inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu-
İstihkak davasının kabulü üzerine davacı üçüncü kişi yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK 97/15 maddesi uyarınca alacaklının kötüniyetinin gerçekleşmesinin gerekeceği, alacaklının, üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmasının kötüniyetli bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği, alacaklının kötüniyeti kanıtlanmadığından tazminatla sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
İstihkak iddiasına konu mahcuzların satış bedelleri alacaklıya ödenmediği halde bedelin davalı alacaklıdan tahsiline ilişkin hüküm oluşturulmasının doğru olmadığı-
Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasına basit yargılama usulüne göre bakılacağı, dosya üzerinden karar verilemeyeceği-
6183 s. AATUHK mad. 66 gereğince açılmış istihkak istemine ilişkin davada, davacı vekili, "davalı idare tarafından, ticari işletme rehnine konu menkullerin haczedildiğini" belirterek "istihkak" iddiasında bulunmuş, ve aynı Yasanın 21/2 maddesi gereğince "rehin haklarının saklı tutulmasına,rehin kapsamındaki malların davalı idare tarafından satışı halinde mad. 74/2 dikkate alınarak satış bedelinden öncelikle rehin alacağının ödenmesine, satış bedelinin rehinli alacaklarının ve takip giderlerini geçmemesi halinde satışın tehir edilmesine karar verilmesini" talep etmiş olup, mahkemece, keşfin davacıya ait adreste yapılmaması da gözönüne alınarak, davacı vekilinin dilekçeleri doğrultusunda HMK. mad. 288, 290 ve 291/3'deki yasal düzenleme gereğince, "haciz adresinde faaliyette bulunan dava dışı şirketlere belirlenecek keşif gün ve saatinin bildirilmesi", mahcuzların bulunduğu adreste keşif yapılması dava konusu mahcuzların ticari işletme rehni kapsamında olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 97/13. maddesine göre dava reddedilmiş ve mahcuzların satış bedelinin alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş olduğundan alacaklı lehine tazminata karar verilmesinde, usulsüzlüğün bulunmadığı, ancak hükmedilecek tazminat miktarında takip konusu alacak miktarından daha az olan dava konusu mahcuzların satış bedeli 19.000 TL'nin esas alınması gerekirken, dava konusu olmayan mahcuzların da hesaplamaya katılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-