"Taşınmazın kapısı üzerindeki numarasnın, tapu sicil müdürlüğünde mevcut mimari projede farklı olduğu, meskenin bulunduğu ana yapı yönetim planı ile mimari projede uyumsuzluk mevcut olduğu, satış kararına esas alınan bilirkişi raporunda bu hususa değinilmediği, satış ilanında bu şekilde yer aldığı" şeklindeki iddiaların, satışa hazırlık işlemi olan kıymet takdir raporunun ve satış ilanının yanlışlığı nedeniyle ihalenin feshi istemi niteliğinde olduğu- Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi içini usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise, yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği- Öğrenme açısından aslolan şikayetçiye bir tebligat yapılması olup, tebligat bulunmaması halinde öğrenme tarihinin ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği- Şikayetçilerin, ileri sürdükleri hususu ihaleden önce öğrendikleri halde bu tarihten itibaren yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadıklarından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyecekleri- Satış ilanında satışa konu taşınmaz için "yıpranmış" ibaresinin yazılması hususu, borçlular tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde, mahkemece bu hususun fesih nedeni olarak kabul edilmesinin de hatalı olduğu-
Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği-
Vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz, cezaların şahsiliği kuralı gereğince, icra suçları yönünden borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile de tebliğinin zorunlu olduğu-
Kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmasının, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adresin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 ye göre yapılacağı ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmasının gerekeceği-
Tebliği çıkaran merci (icra dairesi) tarafından "muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan tebliğ imkansızlığı durumunda tebliğ evrakı iade edilmeyerek Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğ yapılması" gerektiğine ilişkin bir şerh bulunmadan TK. 21/2. maddesine göre yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu-
Usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine şikayet yolu ile yapılması gerektiği-
Tebligat Kanunu'nun 10/1 gereğince, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılacağı, bu hükmün tüzel kişiler için de geçerli olduğu, şirketin son adresi bilinmiyor ise, ticaret sicilinde adres değiştirmiş ise, ticaret sicil gazetesinde yeni adresin yayımından itibaren tebligatların yeni adrese yapılacağı-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Borçlu adına çıkartılan ödeme emri, borçlu muhatabın tebliğ esnasında tebligat adresinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan daimi işçisi sıfatıyla oğluna tebliğ edildiğinden, söz konusu tebligat bu hali ile 7201 Sayılı Kanunun 17. maddesi ile Yönetmeliğin 26/2 maddesine aykırı olup tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddinin isabetsiz olduğu-
Borçluya muhatabın tebliğ esnasında tebligat adresinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan daimi işçisi sıfatıyla oğluna yapılan tebligatın bu hali ile 7201 Sayılı Kanunun 17. maddesi ile Yönetmeliğin 26/2 maddesine aykırı olduğu-