Vekile tebligat zorunluluğunun, ilamda gösterilen vekile ilişkin olduğu, ilamsız takipte ise asile tebliğin asıl olduğu-
Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı, ödeme emri tebliğ evrakında “Mernis Adresi” şerhi bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu- Ödeme emrinin Teb. K.'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak beyanı sorulan komşunun muhatabın nereye gittiğini bilmediğini beyan ettiği, dolayısıyla söz konusu tebligatta borçlunun adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmemiş olduğundan, tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebligatta, muhatabın işe gittiğini beyan eden komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, tebligatın usulsüz sayılacağı-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılması ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği- Usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılırsa bile hükümsüz sayılacaklarından haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece borçluya satış ilanı tebliğinin yapıldığı tarih itibariyle borçlunun tebligat adresinin adres kayıt sistemindeki adresi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tebligat Kanunu'nun 35/1.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için daha önce borçluya Tebligat Kanunu uyarınca bir tebligat yapılması gerektiği, tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayette tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği-
Onay süreci tamamlanmış bulunan uluslararası andlaşmaların, iç hukukumuz bakımından yürürlüğe giriş tarihinin tespiti için Bakanlar Kurulu Kararnamesi çıkartılması gerektiği- Borçlu acentaya "aynı işyerinde daimi çalışan evrak memuru ..." şerhiyle tebliğ edilen, tebligatın, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin gerçekleştiğinden usulsüz olduğu-
Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gerektiği; borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olduğundan, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği-
Şikayetçi borçluya ödeme emrinin, o anda evde olmaması sebebiyle aynı konutta beraber oturduğu yakını imzasına tebliğ edildiği, mahkemece, borçlunun tebliğ tarihinde, tebliğ adresinde belirtilen kişiyle oturup oturmadığının araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin, tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle ticaret siciline kayıtlı adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, ticaret sicilinde kayıtlı adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğu, satış ilanının borçluya usulsüz tebliğ edilmesinin ihaleni feshi sebebi olduğu-