Mahkemece; yeniden hem mahalle muhtarlığına hem de emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılarak tebligatta muhatabın komşusu olarak belirtilen kişilerin tebligat tarihlerinde komşusu olup olmadıkları, zabıta araştırmasında tebligat tarihlerinden önce ve halen muhatabın komşusu olan şahıslardan bizzat sorularak onların imzalı beyanları ile tespit edilmesinin ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun daha önce tebligat yapılan bilinen son adresine tebligat yapılmaksızın doğrudan mernis adresine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
Takip öncesinde icra dairesi dışında başka bir merci tarafından yapılan ihtarname tebliğinin, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılmasına esas alınamayacağı- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, takip dosyasında borçlu, vekil ile temsil edilmekte olduğu halde, borçlu asile ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, borçlu asile gönderilen ödeme emrinin tebliği işlemi ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal sürenin işlemeye başlamayacağı-
Satış ilanı, şikayetçinin işyeri adresinde borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan, doğrudan borçlunun işçisi imzasına tebliğ edilmiş olup, bu tebligatın usulsüz olduğu, usulsüz tebliğin başlı başına bir ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği ve mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin buna göre düzeltileceği-
Takip dosyasında olan 16.10.2009 tarihli kredi sözleşmesindeki bilinen adrese 7201 sayılı TK'nun 10/1.maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi, bildirilen bu adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde aynı kanunun 10/2. maddesi yollamasıyla TK'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerekirken bilinen bu adrese tebligat çıkartılmadan TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılmasının tebligat kanununa aykırı olduğu-
Borçlunun işyerinde yapılan tebligatta, borçlunun tebligat saatinde piyasada çalışıyor olması nedeniyle daimi çalışanına haber verilerek, TK'nun 21/1. maddesi uyarınca mahalle muhtarına tebligat yapıldığının ve haber kağıdının işyerinin kapısına yapıştırıldığının anlaşıldığı, tebligat mazbatasında daimi çalışanın işyerinde hazır olduğunun belirtildiği ve tebellüğden imtina ettiğine dair bir kayıt da bulunmadığına göre, TK'nun 17. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesi uyarınca muhatabın bulunmaması halinde daimi çalışanına tebligat yapılması gerekirken, tebliğin aynı kanunun 21/1. maddesi uyarınca yapılmasının usulsüz olduğu-
Borçlu şirkete satış ilanı tebligatı, aynı iş yerinde daimi çalışan ehil ve reşit yetkili muhasebeci işçisi güvenlik çalışanı imzasına tebliğ edilmişse de, Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesinde belirtildiği şekilde, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, bu hususun ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebliğ memurunun, muhatabın adreste geçici olarak bulunmadığını belirtmesine karşılık tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ayrıca geçici bulunmama bilgisinin kimden alındığı belli olmadan muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı, bu durumda anılan tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca usulsüz olduğu-