Tebliğ memurunun ödeme emrinin tebliğinde; imzadan imtina eden komşunun ismini almadan ve muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "çarşıda" şeklinde matbu kaşe ile tebligat parçasını kaşeleyerek muhtara tebliğ ve fişi kapıya yapıştırması ile yaptığı tebliğin usulsüz olacağı ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tebliğ memurunun, ödeme emrinin tebliğinde; imzadan imtina eden komşunun ad ve soyadını almadan sadece daire numarası yazmakla yetinmesi ve muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "dışarıda" şeklindeki kimden alındığı belli olmayan beyan ile yetinerek yaptığı tebliğin usulsüz olduğu-
Tebliğ memurunun ödeme emrinin tebliğinde; imzadan imtina eden komşunun ad ve soyadını almadan, tebligat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceğini araştırmadan yaptığı tebligatın usulsüz olacağı ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun tebliğ tarihi itibariyle adresin mernis adresi olmadığı iddiasıyla tebliğin usulsüzlüğünün ileri sürülmesi halinde, mahkemece borçluya ödeme emrinin tebliğinin yapıldığı tarih itibariyle tebligat adresinin adres kayıt sistemindeki adresi olup olmadığı da araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istenilen ödeme emri tebliğ işlemine dair tebliğ mazbatasında beyanda bulunan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığından, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, usulsüzlüğü iddia edilen tebliğ işlemi yapılmadan önce, borçlunun, adresinde ihtiyati haczin infazı sırasında hazır olması nedeniyle icra takibini öğrenmiş olmasının, o tarihte mevcut olmayan ve usulsüzlüğü iddia edilen ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiği sonucunu doğurmayacağından, borçlunun usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğini beyan ettiği tarihin öğrenme tarihi olarak kabulü gerekeceği-
Kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılması, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılması gerekeceği, aksi halde usulsüz tebliğ durumunda, öğrenme tarihine göre ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihinin, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olduğu, tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesinin, tebliğ memurunun kanunda belirtilen araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlı olduğu- Borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde bulunan adresine çıkartılan ödeme emri tebligat parçasında tebligat yapılan adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilmişse de, 7201 s. Teb. K mad. 21/2.’ye göre tebligat yapılabilmesi için, aynı Kanun'un 23/8. maddesi uyarınca, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmediği görüldüğünden, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Teb. Kan. mad. 32 uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği saptanıp tevsik edilmeden yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Usulsüz tebliğ halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin, borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarih olarak düzeltilmesi gerekeceği-
Borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatı üzerinde aynen "tebliğ evrakı adresinde iş yeri yetkilisinin veya müdürünün çarşıda olduğunu ve iş yerinde daimi çalıştığını beyan eden ehil ve reşit M. T......imzasına 11.03.2014 tarihinde tebliğ edildi" açıklamasının yer aldığı ve şikayetçi borçlu şirket tarafından, tebliğ alan kişinin şirkette çalışmadığı yönünde bir iddianın da ileri sürülmediğinin anlaşıldığı, bu durumda borçlu şirket adına yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 13 ve Tebligat Yönetmeliği’ nin 20 ve 21. maddeleri hükümlerine uygun bulunduğu, öte yandan 7201 Sayılı Kanunun 13. maddesine göre yapılan tebligatlarda, hükmi şahsın yetkilisinin bulunmadığının belirtilmesi yeterli olup, ayrıca bulunmama nedeninin şerh edilmesinin zorunlu olmadığı-
Borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatında "muhatap tebligatı imzadan imtina...TK 21.maddesi gereğince mahalle muhtarına teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı.." şerhinin yer aldığı, bu durumda tebligatın, anılan kanunun 21/1. maddesine uygun olarak yapıldığı-