Kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekilinin sonradan belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin sonucu değiştirmeyeceği, hal böyle olunca mahkemece davacı vekilinden her bir alacak için ne miktar talepte bulunduğu hususu açıklattırılarak alacaklar hakkında tek tek hüküm kurulması gerekirken toplu şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Dava 6100 sayılı HMK zamanında açılmış olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmadığından, sonradan veya kendiliğinden belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın kısmi dava olarak kabulü gerekeceği-
Kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekilinin sonradan davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin sonucu değiştirmeyeceği-
Kısmi dava olarak açılan davada, davacı vekilinin sonradan davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyan etmesinin sonucu değiştirmeyeceği- 6100 sayılı HMK zamanında açılmış olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmamış olan davanın, sonradan veya kendiliğinden belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın kısmi dava olarak kabulü gerekeceği-
6100 sayılı HMK zamanında açılmış olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmayan davanın, sonradan veya kendiliğinden belirsiz alacak davasına dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın kısmi dava olarak kabulü gerekeceği-
Davacı dava dilekçesinde davasını açıkça belirsiz alacak davası olarak nitelendirmesi sonucu, davanın açılmasıyla birlikte dava dilekçesinde yazılı miktarla sınırlı olmamak kaydıyla tüm alacak yönünden zamanaşımının kesileceği, buna bağlı olarak da tamamlama dilekçesine karşı zamanaşımı savunmasında bulunulamayacağı-
Davacı tarafça HMK 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açılmış olmakla kıdem tazminatı dışında kalan alacakların tamamına dava tarihinden faiz işletilmesi gerekirken dava dilekçesinde belirtilen tutarlara dava,miktar artırım dilekçesinde belirtilen tutarlara dilekçe tarihinden faiz işletilmesi ve davalı Üniversite'nin harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin üniversite aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Davalılardan ...nın faaliyet alanı içerisinde konut inşaatı yer almakta olup, davalılar arasındaki sözleşmenin konusunun da konut projesine ilişkin olduğu, tarafların dilekçesindeki açıklamaları, işin niteliği ve faaliyet alanları nazara alındığında davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerekeceği, kaldı ki; davalı şirketler arasındaki inşaat sözleşmesi .............. tarihinde feshedilip sözleşme konusu inşaat işyeri ...ne devredilmesine rağmen davacının bu şirkette şantiye şefliğinin devam ettiğinin de kayıtlar ile sabit olduğu, bu durumda, her iki davalı şirketin de talep konusu alacaklardan birlikte sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Ücretleri ödenmeyen ve bu nedenle iş görme edimini yerine getirmeyen davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanmadığı, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddinin hatalı olduğu- Davanın açılış şekli itibariyle kısmi eda, külli tespit talepli belirsiz alacak davası olduğu, mahkemenin davaya karşı zamanaşımını gözetmesinin yerinde olduğu, ancak, davacının yaptığının ıslah olmayıp, talep artırımı ile alacağın belirli hale getirilmesi olduğu, belirsiz alacak davasının bütün türlerinde dava açılmakla zamanaşımının kesileceği, talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması gerekirken hukukî değer taşımayan zamanaşımına def’ine göre karar verilmesinin isabetsiz olduğu-