Davalının şikâyetini haklı kılacak yeterli emare söz konusu olup, çatışan yararlar dengesinin davalı lehine korunması gerektiği ve davalı bakımından hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği-
Yayın olayların gelişimi itibariyle görünürdeki gerçeğe uygun, kamu yararı olan ve güncel olduğu gibi öz-biçim dengesi de korunmuş bulunduğundan, hukuka aykırılıktan söz edilemeyip davanın tümden reddi gerekeceği-
Davacının tanıklar aracılığı ile davalı ile buluşmaya çalıştığı, davalıyı koşarak takip edip sıkıştırdığı sırada gören tanık bulunduğu ve yine tanık huzurunda davalıdan korkutarak para aldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının şikayetinin delil ve emareye dayalı olduğunun ve yasal şikayet hakkını kullandığının kabulü ile davanın tümden reddi gerekeceği-
Başbakanlık Müsteşarlığı görevini yürüten davacının Atatürk devrimlerinin değişmesine yönelik, laiklik ilkesini zedeleyerek rejimin İslami rejime dönüşmesi yönündeki beyanlarının ağır bir şekilde eleştirilmesinin kaçınılmaz olduğu-
Hazırlık soruşturması ve ceza yargılaması sırasında, bir kısım davalılar senetteki kişileri araştırdıklarında hayali olduklarını anladıklarını, kendilerinin de dolandırıldığını ifade ettiklerinden, şikâyet hakkının hukuka uygun olarak kullanıldığı ve davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığı-
Eleştirel bir yaklaşım ile yazılmış olan her iki yazıda da konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık anlamında, davacının kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığı-
Yayın konusu yapılan haber objektif oldukça, doğru olaylara dayandıkça ve doğru amaca yönelik bulundukça eleştiri sert, kinci ve kişiyi küçük düşürücü olabilir ve böyle durumlarda hukuka aykırılığın ortadan kalkacağı-