Gizli kamera ile yapılan bir çekim, sadece kişi ve kişilerin özel yaşamlarına ilişkin olursa yayınlanması kişilik haklarına bir saldırı olarak nitelendirilir; ancak somut olayda böyle bir durum söz konusu olmayıp kamuyu ilgilendiren bir çalışmanın yansıtılması için yapılmış bir çekim olduğundan davacının kişilik haklarına bir saldırıdan bahsedilemeyeceği- Gizli kamera ile yapılan bir çekim, sadece kişi ve kişilerin özel yaşamlarına ilişkin olursa yayınlanması kişilik haklarına bir saldırı olarak nitelendirilir; ancak somut olayda böyle bir durum söz konusu olmayıp kamuyu ilgilendiren bir çalışmanın yansıtılması için yapılmış bir çekim olduğundan davacının kişilik haklarına bir saldırıdan bahsedilemeyeceği-
Görsel yayında anlatılan olayda ihalede bir usulsüzlük olmasa da fazla ödeme yapıldığı, bu olaydan sonra konuşmanın yapıldığı, siyasetçi ve iş adamı olan davacının da eleştirilebileceği, konuşmaların eleştiri sınırında kaldığı ve hukuka aykırılık bulunmadığı-
Yayın içeriği olayların gelişim şekline uygun olup, kullanılan ifade şekli itibarıyla da konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık anlamında davacının kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığı-
Saldırı boyutunda olmayan benzetmelerinin tazminat verilmesini gerektirmeyeceği, davalının bu nedenle Baro Disiplin Kurulu kararı ile uyarı cezası almasının da meslek kuralları ile ilgili olup, eylemin tazminat gerektirir boyuta ulaştığını göstermeyeceği-
Davaya konu yayın kaseti nedeniyle davacı ve yöneticisi olduğu vakıf hakkında soruşturma yapılması, yapılan aramada yayını doğrular biçimde evrak, kayıt ve doküman bulunması, yayının görünürdeki gerçekliğe uygun olduğunun kabulünü gerektireceği-
Davalının, kamuoyunu aydınlatma görevi sınırları içinde, eleştiri hakkını kullanmış olduğu ve davacının kişilik değerlerine bir saldırıda bulunmadığı durumlarda, davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
Açıklamalar ile, dava konusu haberde yayın konusunun örtüştüğü görüldüğünden yayında da bu kişilerin ifadeleri aktarıldığından ve yayın da görünürdeki gerçekliğe uygun bulunduğundan manevi tazminat isteminin tümden reddinin gerekeceği-
Davalının hiçbir delil ve emareye dayanmadan, sırf tahmin üzerine davacı hakkında suçlamada bulunduğu, şikâyet hakkını hukuka uygunu olarak kullanmadığı sonucuna varıldığından manevi tazminat isteminin tümden reddedilemeyeceği-
Kişilik haklarının, «kişinin doğumla kazandığı bağımsız varlığını ve bütünlüğünü oluşturan; hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve özgürlüğü, onuru, ismi, resmi, sırları ile aile bütünlüğü, sosyal ve duygusal değerlerinin tümü»nü ifade ettiği-