Yabancı para alacağının Türk parası karşılığının takip talebinde gösterilmesi ancak ödeme emrinde yerine getirilmemesi halinde, mahkemece sadece "ödeme emrinin iptali" ile yetinilmesi gerekirken "takibin iptaline" karar veril­mesinin isabetsiz olduğu-
Adi ortaklıklarda, kendisine yetki verilen kişinin adi ortaklığı temsile de yetkili olduğu; yetkili temsilci tarafından adi ortaklık nam ve hesabına yüklenilen borçtan, ortakların bütün malları ile ve müteselsile sorumlu oldukları – Adi ortaklığı temsilen idareci ortağın (temsilcinin) imzaladığı çekten dolayı, diğer ortakların da müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları-
Borçlunun, takibin şekline göre, yasal sürede ödeme emrine itiraz etmiş olmasının, şikayet yoluyla icra mahkemesinden “ödeme emrinin iptalini” istemesine engel teşkil etmeyeceği-
İcra takibi yapan yabancı kişilerin; yargılama ve takip giderleriyle, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere bir teminat göstermek zorunda olduğu-
Takipte taraf olmayan üçüncü kişilerin İİK. 16 vd. göre “ölü kişiye karşı takip yapılamayacağından bahisle konulan hacizlerin kaldırılmasını” isteyemeyecekleri, bu iddialarını, daha sonra yapılıp kendilerine de tebliğ edilecek sıra cetveline karşı ileri sürmeleri gerekeceği–
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (joint ventura’nın) tüzel kişiliği bulunmadığından, taraf ehliyeti de olmadığı; ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak ve tüm varlıklarıyla sorumlu oldukları–
İpotek veren kişi konumundaki taşınmaz maliki ile, lehine ipotek verilen asıl kredi borçlusu arasında “zorunlu dava (takip) arkadaşlığı” bulunduğu; bu nedenle “asıl borçlu” takipte gösterilmeden, sadece “ipotek veren kişi” hakkında takip yapılamayacağı-
«Joint venture»nin, âdi ortaklığa benzemekte olup, «iki veya daha fazla işletmenin, belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık» olup, tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehilyetleri olmadığı, ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm malvarlıklarıyla sorumlu olduğu; yapılacak icra takibinde adi ortakların ayrı ayrı takip talebinde gösterilip yine ayrı adlarına ödeme emri gönderilmesi gerekeceği, iş ortaklığının gerçek ve tüzel kişiliği bulunmadığından iş ortaklığı hakkında yapılan takibin iptali gerekeceği-
Takipte borçlu olarak yer alan (gösterilen) kuruluşun, gerçek ya da tüzel kişiliğinin bulunmamasının, takibin ‘pasif husumet ehliyeti yokluğu’ nedeniyle, süresiz şikayet yolu ile iptalini gerektireceği –iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinden de yoksun olduğu, bu nedenle ‘ortak girişim’ hakkında yapılan takibin iptali gerekeceği–
İlamda hükmedilen yabancı para alacağının da -İİK. 58/II-3 uyarınca- Türk parası karşılığının hem takip talebinde ve hem de icra emrinde gösterilmesi gerekeceği, eğer takip talebinde bu husus yerine getirilmemişse «talebin iptaline» (eğer sadece icra emrinde bu husus yerine getirilmemişse «icra emrinin iptaline»), icra mahkemesince (süresiz) şikayet üzerine veya doğrudan doğruya karar verileceği–