Borçlunun icra dairesine başvurarak hakkında yapılan takibe itiraz etmiş olmasının, ayrıca şikayet yolu ile icra mahkemesinden “ödeme emrinin iptalini” istemesine engel teşkil etmeyeceği–
“İtiraz” ve “şikayet” arasında nitelik ve sonuç farkları bulunduğundan, borçlunun ödeme emrine karşı hem “itiraz” ve hem de “şikayet” yoluna başvurabileceği – Borçlunun yasal süre içinde icra dairesine başvurarak “örnek:7 ödeme emri”ne itiraz etmiş olmasının, aynı zamanda şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
Takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığının «takip talebi»nde (ve «ödeme emri»nde) «harca esas değer» olarak gösterilmiş olması halinde, İİK. 58/II-3 ve 60/I. maddesi gereğinin yerine getirilmiş sayılacağı–
Atık su alacağının tahsili için belediyece başlatılan icra takibi, “apartman genel giderleri” ile ilgili olduğundan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 35. maddesi gereğince apartman yönetiminin dava (takip) ehliyeti bulunduğu; atık su bedeli ile ilgili uyuşmazlık-larda, tüm kat maliklerini, apartman yönetiminin temsil edeceği ve apartman yönetimi aleyhine bu konuda dava (takip) açılabileceği-
Alacaklı tarafça “taraf sıfatı” ilamla kesinleşen kat malikleri adına, onları temsilen …. Sitesi Yöneticiliği hakkında takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (joint ventura’nın) tüzel kişiliği bulunmadığından, taraf ehliyeti de olmadığı; ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak ve tüm varlıklarıyla sorumlu oldukları–
İcra mahkemesince “icra dairesinin yetkisizliği”ne karar verilmiş olması halinde, icra mahkemesince ayrıca “İİK.’nun 58. maddesinin kapsamında bulunan şikayet hakkında” karar verilemeyeceği-
Âdi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından aktif ve pasif dava (takip) ehliyetinden yoksun olduğu, takibin (ve davanın) bütün ortaklar tarafından (bütün ortaklara karşı) açılması gerektiği -Adi ortaklık adına çıkartılan ödeme emrinin geçerliliği bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılmış olan takibin -süresiz şikayet yolu ile- iptale karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya gönderilen tebligat zarfı üzerinde “içinde örnek:7 ödeme emri ve takip dayanağı faturaların bulunduğu”nun belirtilmiş olması halinde, alacaklının İİK.’nun 58/3 ve 61/I maddelerinde düzenlenen yasal zorunluluğu yerine getirmiş sayılacağı-
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentilerin de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin de ilamın kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanması gerekeceği-