Bozma ile önceki mahkeme kararı ortadan kalkmış olacağından, İİK. 40 uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği (ve alacaklının takip işlemlerine devam edebilmesi için, İİK. 40/II uyarınca, bozmadan sonra alacakla ilgili kesinleşmiş bir ilam almış olması gerekeceği)–
İlk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde ikinci takip mükerrer olacağından, şikayet üzerine icra mahkemesince ‘mükerrer takibin iptaline’ karar verilmesi gerekeceği–
Borçlunun, bozma kararından önce icra dosyasına ödediği paranın kendisine iadesini isteyebilmesi için, İİK. 40/II uyarınca bozmadan sonra mahkemece verilmiş olan yeni hükmün kesinleşmiş olması gerektiği–
Takibin İİK’nun 40. maddesi gereğinde durmuş olmasının, takibe yönelik itiraz ve şikayetlerin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–
İcranın iadesi yoluyla alacaklıdan geri alınıp borçluya verilecek meblağın ‘borçlunun icra dairesine ve icra dairesinin de alacaklıya ödemiş olduğu para’ olduğu; bunun dışındaki ‘paranın kullanılamamasından doğan gelir kaybı’nın ise ayrı bir dava konusu olabileceği–
“İtirazın kaldırılması isteminin reddi”ne ilişkin karar kesinleşmeden –İİK. 366/VI ve 40/II uyarınca- ödenen paranın alacaklıdan geri istenemeyeceği–
İİK. 40/II hükmüne göre ‘görevsizlik kararı’ verilmesi durumunda, icranın eski hale getirilmesi gerekeceği–
Bozma ilamından sonra yapılan icra işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
