İİK’nun 40. maddesi uyarınca kararın bozulması ile takip muamelelerinin olduğu yerde duracağı, bu durmanın, aynı Yasa’nın 106 ve 110. maddeleri anlamında da sonuç doğuracağı, tasfiye halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin alacaklı olduğu takip dosyası hakkında borçlu tarafından iptal amacıyla şikayet yoluna başvurulduğu, verilen kabul kararının bozulmasından sonra İcra Mahkemesi'nce şikayetin reddi kararının verildiği, bu durumda mahkemece, adı geçen davalının haczinin düşüp düşmediği konusunda, belirtilen ilkeler göz önünde tutularak bir değerlendirme yapılmasının gerekeceği-
Tahliye ilamının bozulması halinde İİK'nun 40/3 maddesine dayanılarak üçüncü kişiye karşı tahliyenin eski hale getirilmesinin istenemeyeceği-
Yersiz ödenen paranın geri ödenmesi, parayı müvekkil adına tahsil eden vekilden istenemeyeceği, vekilin dayanak ilam ve takipte taraf olmadığından ancak ilamın ve takibin tarafından istenebileceği-
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen aynı mahkemenin ilamı ile alacaklının duran takibini sürdürebileceği, ilk takipten feragat etmeksizin ikinci takibin açılması mükerrer takip sayılacağı ve mahkemece mükerrer takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Fazla yapılan ödemenin dosyaya iadesinin istenebilmesi için bozmadan sonra mahkemece verilen ilamın kesinleşmesi gerekeceği-
İİK'nun 40/2. madde hükmü gereğince, davalı/alacaklı hükmün infazı sırasında tahsil ettiği parayı bozmaya uyularak verilen hükmün kesinleştiği tarihe ve hatta kendisine çıkartılan muhtırada verilen sürenin sonuna kadar elinde tutma yetkisine sahip olduğundan, bu sürenin sonuna kadar temerrüt durumunun da söz konusu olmayacağı-
İlamı temyiz eden ve yararına bozulan borçlu yönünden icra takibi duracağı mahkemece ilamdan öncesini de kapsar şekilde "hacizlerin kaldırılmasına" karar verilemeyeceği-
Borçlunun fuzulen yaptığı ödemeyi, ödemenin yapıldığı dosya üzerinden isteyebileceği, dosyaya yapılan ödemeleri gösteren tahsilat makbuzlarına dayanarak ayrı bir takiple talep etmesinin doğru olmayacağı-