Davacı, maliki olduğu 823 parsel sayılı taşınmazına komşu köy boşluğuna davalının samanlık ve odunluk yaptığını ve kullandığını, evine giriş ve çıkışlarını engellediğini, çatıdan akan pis su ve kar birikintilerinin bostanına zarar verdiğini iddia ettiğine göre, bu iddiaların araştırılması yönünden bilirkişilerden ek rapor alınarak gerektiği takdirde mahallinde yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, yapılan keşif sonrasında düzenlenen 13.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda, ortak alandan geçen atık su borularının zamanla eskimesi, yıpranması ve yapım esnasındaki hata ve kusurlar neticesinde tıkanan boru bağlantılarının gevşemesi ve açılması sonucunda davacının dükkanını su bastığı; Dava konusu taşınmaz tapu kaydında arsa olarak kayıtlı olup, davacı ve diğer paydaşlar farklı oranlarda paya sahip olduklarından, meydana gelen zarardan payları oranında sorumlu tutulmaları gerekeceği-
Dosya içerisindeki belge ve delillere göre taraflara ait parsellerin imar planında "bitişik nizam" olarak yer aldıkları, tarafların her ikisinin de müşterek sınıra yakın bina inşa etmiş oldukları; ayrıca davacının 3 no'lu parselinde halen harabe halinde bir ev mevcut olduğu ve bu nedenle kullanım durumuna göre davalıların eylemi nedeniyle henüz doğmuş bir zararın söz konusu olmadığı, davalının parseli üzerine yaptığı binanın ise salt imara aykırı bulunması nedeniyle muhtemel zarar söz konusu olduğunda men veya yasaklama yönünde bir karar verilemeyeceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarına göre davalının aynı cephede başka bir balkonu daha mevcut olup, ihtiyacı olmadığı halde çekişmeye konu balkonu davalının taşınmazına çok yakın olarak inşa ettiği, bu şekilde davacının meskeninin güvenliği konusunda tehlike oluşturduğu, bu şekildeki ilave bir yapının ayrıca davacının evinin mahremiyetini ihlal edeceği ve görüntüsünü de kısmen engelleyeceği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacıların ecrimisil talebini atiye terk etmeleri nedeniyle mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması sebebiyle davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davacının komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle zarara uğradığı saptanarak 05.11.2012 tarihli bilirkişi raporunun 6. sayfasında belirtilen kapatılan teras alanlarının, 7. sayfasında yer alan kapatılan giriş kısmının ve açık ilave terasın ve 8. sayfasında olması gereken çatı katı üzerindeki yapıların yıkılmasına karar verilmiş ise de hükmün infaza elverişli olmadığı; bu durumda mahkemece, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, gerekirse yeniden keşif yapılarak davalının taşınmazında davacının manzarasını kesen ve yıkılması gereken bölümlerin ölçü birimlerine göre (metre, santimetre gibi) açıkça gösterilip, infaza elverişli şekilde hüküm sonucuna yazılması suretiyle yıkım ve elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması, davacıların nasıl ve hangi ölçüde zarar gördüklerinin saptanması, zararın önlenmesi için gereken tedbirlerin belirlenmesi, bu konuda bilirkişilerden ayrıntılı rapor alınması, daha sonra bir karar verilmesi gerektiği-
Aleyhine dava açılan 7 sayılı parselde paydaş olarak bulunan İ.K.'nın davaya dahil edilmediği; mahkemece, davada taraf olmayan paydaş İ.K.'ya dava dilekçesinin tebliğ edilmesi, davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle elatmanın önlenmesi davasında, dava, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 06.12.2012 tarihinde açıldığından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Bilirkişi kurulundan tarafların kusur durumu ile ilgili rapor alındıktan sonra, hesap uzmanı, muhasebeci, peyzaj alanında uzman ziraat mühendisi gibi bilirkişilerden yeni bir kurul oluşturularak davacı şirketin ticari defterleri de incelenerek ayrıca tazminat hesabına esas alınan belge ve faturalardaki zararın ne ölçüde gerçekleştiği de araştırılmak suretiyle belirlenen zarardan kusur durumu ile ilgili yapılacak inceleme doğrultusunda ve davacıya sigorta tarafından yapılan ödemeler var ise bu ödemeler de mahsup edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-