Borçlu yararına tazminat verilmesi için İİK.nun 68/1. maddesinde öngörülen “talebin esasa ilişkin nedenlerle reddi” şeklinde koşul oluşmadığından alacaklının tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince, bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmaması ve alacaklı tarafından tarafların tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmaması karşısında bonodaki yetki şartının geçersiz olduğu-
Borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında artık alacaklının İİK. mad. 68/1’de belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer olmadığı-
Davalı, icra takibine konu kira parasını ödediğini İİK'nun 269/c maddesinde sayılan belgelerden birisiyle kanıtlayamadığından, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında her ne kadar kesin borç ipoteği akdedilmiş ise de alacaklı vekili itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde borçlunun itirazında dayandığı sözleşmeyi kabul ettiği ve koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürdüğü, taraflar arasında ihtilafsız kabul edilen sözleşmenin incelenmesinde karşılıklı edimler içerdiğinin görüldüğü, anılan kabul karşısında sözleşmedeki edimlerin yerine getirilip getirilmediği, borcun doğup doğmadığı yargılamayı gerektirdiğinden İcra Mahkemesi'nde itirazın kaldırılmasının talep edilemeyeceği-
Alacaklının takip dayanağı yaptığı makbuzların, İİK. mad. 68’de sayılan kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı, bu durumda alacaklının, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği ve alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu borcu kabul edip itirazını ödeme olgusuna dayandırırsa borcun İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerle ispatına gerek olmadığı-
İcra takibinin dayanağı belgede keşide tarihinin bulunmamasının ve bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmamasının, onun mücerret borç ikrarını içeren belge olma niteliğini etkilemeyeceği-
Borç ikrarını içeren senet altındaki imzaya borçlu tarafından itiraz edilmediğinden, senedin İİK.nun 68/1 anlamında belge haline geldiği-
