Takibe konu edilen belge altında borçlunun imzası bulunmamakta olup belgenin sol üst köşesinde imzasının mevcut olması halinde, imza üstteki yazının tasdiki olduğundan belgenin İİK.'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden kabul edilemeyeceği ve borcun varlığı, tahsil edilip edilmeyeceği, genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucu belli olacağından mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ağustos 2012 ay kirasının takipten sonra fakat ödeme emri tebliğinden önce ödenmesine rağmen davacı tarafından, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirasının ödenmediğinden sözedilerek itirazın kaldırılmasının istendiği, mahkemece isteğin reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken,takipte kötüniyet bulunmadığı gerekçesi ile inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklının itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması ile, yalnız ihtiyati haczin hükümsüz kalıp, icra takibinin derdest kalmaya devam edeceği, icra dosyasına yatan paranın borçluya iadesinin İİK'nun 67/1. maddesi uyarınca itirazın tebliği tarihinden itibaren en geç bir sene içinde itirazın iptali davası açılmaması halinde mümkün olacağı, bu 1 yıllık sürenin geçmesi ile takibin düşeceği, İİK'nun 68/1. maddesindeki 6 aylık sürenin geçirilmesi halinde ise, yapılmış olan ilamsız icra takibi düşse de alacaklının aynı Kanun'un 67/1. maddesi gereğince 1 yıl içinde itirazın iptali davası açmak suretiyle ilamsız takibe devam edilmesini sağlayabileceği-
Aciz belgesine dayalı olarak başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine yönelik olarak açılan itirazın kaldırılması davasında, mahkemece, borçlunun itirazları doğrultusunda, takip dayanağı borç ödemeden aciz vesikasının düzenlediği icra takip dosyasının getirtilip, hakkında borç ödemeden aciz vesikası düzenlenen borçlu ile itiraz eden borçlunun aynı kişi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Adi senette vadenin olması halinde, faizin vade tarihinden itibaren istenebileceği, senette vade yok ise alacaklı tarafından borçlunun takip tarihinden daha evvel temerrüde düşürüldüğünün İİK. nun 68.maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatının zorunlu olduğu-
Borçlu tarafından süresinde ödeme emrine itiraz edilmemiş olması ile takibin kesinleşmiş olması halinde, alacaklının “itirazın kaldırılması” için icra mahkemesine başvurmasının fuzuli bir işlemden ibaret olacağı-
Davalı-borçlunun, davacının cevap dilekçesine cevap verdiği dilekçenin arka sayfasının istek bölümünde açıkça %40’dan az olmamak üzere lehine inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşıldığından mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu-
İtirazın iptali davasının açılması ve karara çıkmasından sonra menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmayacağı-
Borçlunun takas talebini icra mahkemesine ya da icra dairesine süreye tabi olmadan yapabileceği, ilamdan kaynaklanan alacağın takas mahsup edilebilmesi için icra takibine konu edilebilmesinin gerekmediği-
İcra mahkemesince alacaklının, itirazın kaldırılması istemi sadece takip dayanağı belgenin İİK.nun 68/1.maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmadığından bahisle işin esası incelenmeksizin reddedildiğinden alacaklının tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu- Borçlu yararına tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun bu yönde talebinin olması gerektiği (İİK. mad. 68/son) -