6098 sayılı TBK'nun 88. ve 120. maddesi hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı- Borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmezse, bunun gerçeğe aykırılığının ancak borcu ödedikten sonra dava edebileceği (İİK. mad. 68b/2) ve süresinde itiraz edilmemiş hesap özetlerinin İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden sayıldığı- Borçluya hesap kat ihtarnamesinin noter kanalıyla tebliğ edildiği ve borçlunun (1) aylık süre içinde hesap özetine itiraz etmediği anlaşıldığından, itiraz edilmeyen hesap özetinin, İİK. mad. 68/1 kapsamında yazılı belge niteliğini kazanmış olduğu ve asıl alacak ve faiz oranının bu nedenle kesinleşmiş olduğu- Mahkemece, hesabın kat edildiği tarihten sonrası için bilirkişi incelemesi yaptırılarak borçlunun faize yönelik itirazı değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, TBK'nun 120. maddesi hükmü uyarınca bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itibar edilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibin dayanağı taraflar arasında düzenlenen 25.12.2007 tarihli Tarımsal Üretim Sözleşmesi olup, borçlu tarafından, itiraz dilekçesinde; taraflar arasında varlığı çekişmesiz olan ve iki tarafa borç yükleyen bu sözleşme uyarınca, alacaklının üstlendiği edimi yerine getirmediği ve bu nedenle projenin sona erdiği ileri sürüldüğüne ve borç da kabul edilmediğine göre, iki tarafa edimler yükleyen sözleşme kapsamında alacaklının, alacaklı olup olmadığının ve varsa alacak miktarının ne olduğunun, genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı, o halde mahkemece, itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra dairesine itiraz eden borçlunun, zamanaşımı itirazında bulunmasa dahi, İİK'nun 63. maddesi uyarınca, senet metninden anlaşılması nedeniyle itirazın kaldırılması aşamasında zamanaşımı itirazında bulunabileceği-
Genel haciz yoluyla yapılan takipte, İİK.nun 62. maddesine göre yapılan itiraz ile İİK.nun 66. maddesi gereğince takibin duracağı, alacaklının, takibin devamı için, İİK.'nun 68. maddesi kapsamında itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebileceği, bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde, yeniden ilamsız takip yapılamayacağı, itirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık sürenin, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Borçluya, İİK'nun 68/b maddesi uyarınca gönderilen hesap kat ihtarına bir itirazda bulunulmadığından hesap kat ihtarının kesinleştiği anlaşılmış olup, süresi içinde itiraz edilmeyen hesap kat ihtarının, İİK'nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden sayılacağı-
Alacağın miktarı, yani Akdeniz Belediyesi'nden rücu yoluyla talep edilecek miktarın genel mahkemelerde belirlenebileceği, bu nedenle itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekeceği-
Borçlunun alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını ödeme olgusuna dayandırması halinde, alacaklının itirazın kaldırılması isteminde İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasının gerekmediği- Kamu alacaklısının 6183 sayılı Yasa uyarınca tahsil yoluna başvurabileceği gibi genel haciz yolu ile takip yoluna da başvurabileceği- Mahkemece, borçlunun dayandığı ödeme iddiası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı ve alacağın 6183 sayılı Yasa uyarıca takip ve tahsilinin gerektiğinden bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-
Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlunun, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemeyeceği ve icra mahkemesinin böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamayacağı-
Takibe konu tahsilat makbuzunun alt kısmına “Emanet olarak alınmıştır” şerhinin düşülmüş olduğu ve bu makbuzun İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarı içeren belge niteliğinde olmadığı, tarafların kabulünde olan ve haricen konut satışına ilişkin sözleşme kapsamında alacaklı tarafından yapılan ödemenin iadesinin gerekip gerekmeyeceği yargılamayı gerektirdiği-
İtirazın alacaklıya tebliğine dair evraka rastlanmamış ise de, alacaklının aynı takiple ilgili itirazın kaldırılması talebiyle dava açtığı anlaşıldığından, itirazın en geç bu tarihte davacı tarafça öğrenildiği kabul edilerek davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilerek hak düşürücü süre nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-