İki tarafa borç yükleyen (karşılıklı taahhütleri içeren) sözleşmelerin -«avukatlık ücret sözleşmesi», «satış sözleşmesi», «satış vaadi sözleşmesi», «kat karşılığı inşaat sözleşmesi», «eser sözleşmesi», «kira sözleşmesi», «nakliye sözleşmesi» vb. sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların çözümü yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, bunlara dayalı olarak yapılan takiplere borçlular tarafından itiraz edilmemesi ve alacaklının icra mahkemesine başvurarak «itirazın kaldırılmasını» istemesi halinde, icra mahkemesince «itirazın kaldırılması talebinin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince inkar tazminatına, takip konusu yabancı para alacağının takip tarihindeki Türk parası karşılığı üzerinden hükmedilebileceği, İİK. 58/I-3’e aykırı olarak yabancı para olarak hükmedilemeyeceği-
Tarafların mazeret bildirmeden duruşmaya gelmemeleri halinde, icra mahkemesince -HUMK. 409 (şimdi; HMK. 150) uyarınca «dosyanın işlemden kaldırılmasına» karar verilmesi gerekeceği–
Telefon abone sözleşmesinden doğan faiz ve gecikme zammının tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirdiği, alacaklının, itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği–
Şirket yetkilisi olmayan ve şirket kaşesi altında imzası bulunan borçlunun şahsen sorumlu olacağı-
Borçlunun (vekilinin) itirazından vazgeçmiş olması halinde alacaklının vekilinin icra mahkemesinden «itirazın kaldırılmasını» istemesinin sonuç doğurmayacağı–
Yabancı para alacağına dayalı takibe itiraz edilmesi halinde takip tarihinde Türk parasına çevrilmiş olan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği (yabancı para üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceği)–