«İtirazın kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlunun, bu talebin reddi halinde alacaklının, diğer tarafın istemi üzerine % 40’dan (şimdi; %20'den )aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği–
İtirazın kaldırılması isteminin, icra mahkemesince duruşma yapılarak incelenmesi gerekeceği, evrak üzerinde inceleme yapılarak sonuçlandırılamayacağı–
İki tarafa borç yükleyen (karşılıklı taahhütleri içeren) sözleşmelerin -«avukatlık ücret sözleşmesi», «satış sözleşmesi», «satış vaadi sözleşmesi», «kat karşılığı inşaat sözleşmesi», «eser sözleşmesi», «kira sözleşmesi», «nakliye sözleşmesi» vb. sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların çözümü yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, bunlara dayalı olarak yapılan takiplere borçlular tarafından itiraz edilmemesi ve alacaklının icra mahkemesine başvurarak «itirazın kaldırılmasını» istemesi halinde, icra mahkemesince «itirazın kaldırılması talebinin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
Borçlunun itiraz sebepleri ile bağlı olduğu, icra mahkemesince zamanaşımı itirazının doğrudan doğruya nazara alınamayacağı–
Yönetici ile kat malikleri arasında yönetim giderlerinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin ana taşınmazın bulunduğu yerin sulh hukuk mahkemesi olduğu–
Yabancı para alacağına dayalı takibe itiraz edilmesi halinde takip tarihinde Türk parasına çevrilmiş olan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği (yabancı para üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceği)–
Tanzim tarihi bulunmayan bononun, İİK’nun 68/I’de sayılan belgelerden sayıldığı–
İtirazın kesin (veya geçici) olarak kaldırılması duruşması sonucunda maktu avukatlık ücreti yerine nisbi avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği–