İstihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olmasının gerektiği- Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek olmadığı-
Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği-
Adi nitelikte düzenlenen kira sözleşmesinin her zaman temini mümkün olup vergi levhasının ise beyana dayalı olarak düzenlenen belgelerden olduğu, anılan belgelerin, ilgilinin beyanına dayalı olarak düzenlendiklerinden, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyecek olup, haciz yapılan otelin borçlu şirketçe işletildiğinin kesinleşen bir ilamla da belirlendiği, bu sebeple, davacı 3. kişinin dava dosyasına sunmuş olduğu deliller ile istihkak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunanın 3. kişinin yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı, davalı 3. kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, mahkemece, alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
Haczin kaldırılması ile istihkak davası konusuz kalmışsa da, mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine mahkum etmesi gerekeceği-
Takip borçlusu şirket hakkında açılmış iflasın ertelenmesi davası bulunduğu, bu davada verilecek iflas kararının kesinleşmesi halinde borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca düşeceği ve bu durumun açılan istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için mahkemece sonucunun iflasın ertelenmesi davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının gerekeceği-
Mahkemece, üçüncü kişi ve borçlu şirketler ile diğer şirketin ilk kuruluşlarından itibaren tüm ortakları ile hisse devirlerini ve faaliyet adreslerini gösterir ticaret sicil kayıtları incelenerek aradaki organik bağın araştırılmasının, bundan sonra alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı İşlemler yapılıp yapılmadığının, tek şirket gibi yönetilip yönetilmediklerinin tartışılıp değerlendirilmesinin gerekeceği-
Alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davasında, mahkemece, öncelikle; davacının dayandığı delillerden olan, dava dosyasına celbi sağlanmayan borçlu ve 3. kişi şirketlere ait ticaret sicil kayıtları ile bu şirketlerde çalışanları gösteren SGK sicil kayıtlarının dava dosyasına celbi sağlanarak, özellikle SGK sicil kayıtlarındaki bilgiler ile 3. kişi şirket ortaklarının ilişkisi değerlendirilerek 3. kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler yapılıp yapılmadığının tartışılması gerektiği- istihkak iddiasının da ileri sürüldüğü haciz tutanağında, haciz mahallinde yapılan evrak araştırması neticesinde muhasebe bilgisayarı üzerinde yapılan incelemede bulunan klasör dosyası içinde, içerik itibariyle borçlu şirket yetkilisine ait evraklar bulunduğuna ilişkin tespitler yer almakta olup bu hususlar dahil olmak üzere dosyada bulunan tüm deliller birlikte değerlendirilerek 3. kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler yapılıp yapılmadığının tartışılması gerektiği-
Borçluya yapılacak tebligat için gerekli masrafın bulunduğu gözetilerek, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının dosyada mevcut gider avansı kullanılarak takip dosyasında adresi belli olan borçluya tebliği mümkünken, ek gider avansının ikmal edilmediği ve borçlunun davaya dahil edilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddedilemeyeceği-
Borçlu tarafından alacaklı aleyhine borçlu olmadığı iddiası ile menfi tespit davası açıldığı, davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, ancak ilamın kesinleşmediği, bu davanın sonucunun görülmekte olan istihkak davasının sonucunu etkileyeceğinden menfi tespit dosyasının bekletici mesele yapılarak, yargılama sonucunda verilecek kararın kesinleşmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-