Şikayetçinin, satış isteyen alacaklı ya da borçlu olmadığı, resmî sicilde kayıtlı ilgili ve sınırlı ayni hak sahibi sıfatları bulunmadığı, ihaleye konu taşınmaz hissedarlarından ............... hakkında açılan vesayet davasında vasi adayı olarak yer alan üçüncü kişi konumunda olduğunun anlaşıldığı, mahkemelerin şikayetçinin, ihalenin feshi talebi bakımından aktif husumetinin bulunmadığı yönündeki değerlendirmeleri isabetli olmakla birlikte şikayetçinin, Kanun'da sayılan ilgililerden olmaması nedeniyle anılan düzenlemeler çerçevesinde; şikayetçiden ihale bedeli üzerinden nispi harç alınmasının ve şikayetçinin ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat göstermesinin gerektiği-
Borçlunun dava dilekçesinde tebligatta adı geçen şahıs ile aynı konutta ikamet etmediklerine dair iddiada bulunduğu ve yapılan kolluk araştırmasında tebligatta adı geçen ...........’in mernis adresinin “G.ler Mahallesi 1001. Sokak No:89 S. Adana” adresi olmasına karşın borçluya yapılan tebliğ adresinin “G.ler/Gerdan G.ler S. Adana” olarak tebliğe çıkarıldığı, işbu adres ile tebliğ mazbatasında adı geçen şahsın adresinin aynı adres olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin görüldüğü, bu tespitler karşısında, şikayetçi/borçlu ............’in şikayetinin kabulü ile, ihalenin bu şikayetçi açısından feshine karar verilmesi gerekeceği- Şikayetçi/borçlu ............ açısından ihalenin feshi talebinin reddi yerinde ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alındığında ............. aleyhine ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının oranı fazla olup, davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı da gözetilerek para cezasının hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun daha düşük bir oranda belirlenmesi gerekeceği-
Tebligatta muhatabın çarşıda olduğunu bildiren komşunun ad ve soyadı alınmadan ve haber verilen komşunun ad ve soyadı belirtilmeden yapılan tebligatın bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu- Dosyanın cevap dilekçesi ekinde borçlu murisin bizzat verdiği vekaletnamesinin bulunduğu oysa borçlu murisin ........... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile kısıtlandığı, TBK'nun 513.maddesi uyarınca vekalet ilişkisinin kısıtlanma ile sona erdiği anlaşıldığından, ............... vekili sıfatıyla Av. ..............'na yapılan satış ilanı tebliğinin, yetkisiz vekile tebliğ edildiğinin anlaşıldığı- Şikayet eden borçlunun vasisine satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Üçüncü kişi vekili "tarafından satış günü ihaleye bir kaç dakika kala tedbir kararı ile birlikte daha önce satış dosyasına sunulmamış olan bu tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine dair resmî yazı örneğinin satış mahallinde satış memuruna ibraz edilerek satışın durdurulması" talep edilmesi üzerine, satış memurunun "bu kararın önceki kararla aynı nitelikte olduğundan satışa engel olmayacağını" sözlü olarak açıklayıp satış işlemine başlamasından sonra  ve teminat yatırarak pey sürmek üzere satış mahallinde bulunan bir şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbir kararı ve bu kararın tapuya şerhine ilişkin tapu müdürlüğünün işleminden ihale saatinde haberdar olunca bu nedenle ihaleye pey sürmediği uyuşmazlıkta, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına konulan  ihtiyatî tedbir kararı satışı engelleyecek nitelikte değilse de, ihale için salonda bulunan ve pey sürmekten vazgeçen şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbirin cebri ihaleyi engelleyici nitelikte olup olmadığına ilişkin bir bilgiye sahip olmadığı- İhale öncesinde yaşanan bu süreç talep ve talibi azaltıcı nitelikte olup, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığının kabulü gerektiği- "Anılan yetkilisinin ihaleden önce dosyadan haberdar olduğu, ihalenin yapılmasına engel oluşturmadığı anlaşılan tedbir kararının varlığını da bildiği, ihale öncesinde oraya gelen bir kişinin ilgisiz, dosya kapsamına uymayan, ihalenin sürdürülmesine engel oluşturmayan beyanlarının talebi ve talibi azaltıcı etkisi olduğundan söz edilebilmesi için bunu ortaya koyan somut vakıaların ortaya konulması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ve ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğunun ve borçlunun kıymet takdirine itiraz ettiğinin görüldüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlu şirketin, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl içerisinde satış gerçekleştirildiğinden bu nedenle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsiz olup, ileri sürülen diğer istinaf nedenleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
260.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 241.100,00 TL'ye ihale edildiği, dolayısıyla zarar unsurunun var olduğu görülmekle, borçlu bakımından şikayetin reddine hükmedilmesi yerinde ise de; ihalenin feshi talebinin reddi ile birlikte ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
İhalesi yapılan taşınmazlar tapuda ayrı parsel numarası ile kayıtlı ise de ............ İcra Müdürlüğü'nün ................. Talimat sayılı dosyasında bulunan ve satışa esas alınan bilirkişi raporunda 5 no'lu parselin hali hazırda mevcut alanda iskele yapılmak üzere 2 no'lu parselde bulunan yapıyla birlikte kullanıldığının tespit edildiğinin görüldüğü, bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekirse mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak, taşınmazlar arasında fiili ve ekonomik bütünlük bulunup bulunmadığı ve birlikte satılmalarının gerekip gerekmediği belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya çıkarılan kıymet takdir raporu ve satış ilanının "muhatabın tebliğ anında adresinde bulunamaması işte olması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyetli olan eşi ........... imzasına tebliğ edilmiştir” şerhi ile sırasıyla ........... ve ........... tarihlerinde tebliğ edildiğinin, kendisine tebligat yapılan .............'ın aynı icra takibinin diğer borçlusu olduğunun görüldüğü, bu durumda şikayetçi borçlu ile icra takibinin diğer borçlusu arasında menfaat çatışması bulunmakla anılan her iki tebliğ işleminin hasma tebliğ nedeniyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğu- Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla ihalede zarar unsurunun bulunmadığı anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu görülmüş olup borçlunun ihalenin feshine ilişkin şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz hakkının kısıtlandığını ve taşınmazın gerçek değerinden kat kat düşük değere satıldığını da ileri sürdüğünün anlaşıldığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedelden daha az ya da aynı olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dosyada bulunan ........... İcra Müdürlüğü'nün ............ Talimat sayılı dosyasından gelen ............. tarihli cevabi yazıda, 16 adet taşınmaz için ortak toplam 32.950,40 TL satış masrafı yapıldığının ve özel harcama yapılmadığının bildirildiği, buna göre; ihalesi yapılan taşınmazlardan 280 ada 40 parsel 5 nolu bağımsız bölümün muhammen bedelinin 89.472,00 TL olduğu, muhammen bedelinin %50'si olan 44.736,00 TL'ye bu taşınmaza isabet eden 2.059,40 TL olan satış masrafının eklenmesi halinde, 46.500,00 TL olan ihale bedelinin, hesap edilen 46.795,40 TL'yi karşılamadığının anlaşıldığı, İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu hususun tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu gibi, mahkemece de re’sen gözetilmesi gerekeceği-