İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
"....................." adresine gönderilen kıymet takdir raporunun borçlunun adresten ayrıldığı şerhi ile iade edilmesi üzerine, kıymet takdir raporu ve satış ilanının aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin reddi gerekeceği- İhalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %1’ine indirilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmesinin yerinde olduğu-
Paydaş aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görüldüğünden ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin % 10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Takibin dayanağını oluşturan ilamda borçlu vekili olarak Av........'ın adının yer aldığı, satış ilanı tebligatının borçlu vekili açıklaması ile bu vekile yapıldığı, satış ilanının, dayanak ilamda adı geçen (ve istifa veya azledildiğine dair bir belge de bulunmayan) borçlu vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığı, vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu, şikayetçi borçlunun adı geçen avukat vasıtasıyla temsil edildiği, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, borçlu vekili tarafından istinaf dilekçesinde; kıymet takdirinin düşük takdir edildiği, bilirkişi raporunun usulsüz tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, davacı borçlunun en geç usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olan satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet taktirinden haberdar olduğu, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı anlaşılmakla bu hususun artık ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesine imkan olmadığı, satış ilanı tebliğinin yerel gazetede yapılmasının katılımı azalttığı belirtilmişse de; hukuki yarar yokluğunda bu hususun dinlenemeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına bu nedenle girilmemiş olunacağından para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhale konusu 360.000 TL muhammen bedelli taşınmazın 501.500 TL'ye ihale edildiği, davacı/borçlu vekili tarafından şikayet dilekçesinde satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ve davacı/borçlu vekilince kendisine e-tebligat yoluyla satış ilanı tebliğinden sonra ............. tarihinde .............. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ............ esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açtığı takip dosyası içeriğinden anlaşıldığı, eldeki ihalenin feshi başvurunda ayrıca ve açıkça taşınmazın kıymetinin icra müdürlüğünce düşük takdir edildiği yönünde bir itiraz ve fesih nedeni ileri sürülmediğinden, ihalenin taşınmazın kesinleşen muhammen bedellinin üzerinde bir bedelle ihale edildiğinin kabulü gerekmekte olup zarar unsurunun gerçekleşmediği, bu durumda mahkemece hukuki yarar yokluğundan ihalenin feshi şikayetinin usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
1.800.000,00 TL muhammen bedelli ihale konusu taşınmazın 3.100.000,00 TL'ye ihale edildiğini, taşınmazın muhammen bedelinin çok üzerinde ihale edilmiş olmakla, zarar unsurunun gerçekleşmediğini, bu durumda şikayetçinin İİK'nın 134/8 maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından, ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmadığından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, o halde İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi gereğince işin esasına girilmeksizin karar verildiğinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu-
İİK 134/8 hükmüne göre ihalenin feshini isteyen ilgilinin menfaatlerinin muhtel olduğunu yani zararının bulunduğunun ispat etmesi gerektiği, davaya konu ihale satış kararında her ne kadar gazete ilan kararı alınmışsa da, salt ilanın yapılmamasının doğrudan ihalenin feshi sebebi sayılamayacağı, 1. açık arttırma tutanağı incelendiğinde 6 farklı teklif verenin olduğundan ihaleye yeterli katılımın sağlandığı, dorsenin 90.250,00 TL'ye ihale edildiği, muhammen bedelin 118.000,00 TL olduğu, ihale bedelinin muhammen bedele yakın olduğu, yazılanlara göre ihalenin feshini isteyen davacı borçlunun menfaatinin muhtel olmadığı, ayrıca icra müdür vekili ve tellalın beyanlarına göre ihaleye tellalın katıldığı, tutanakta imzasının bulunmamasının giderilebilir eksiklik olduğundan ihalenin feshini gerektirmeyeceği- Şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
İstinaf incelenmesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetilebileceği, şikayetçi borçlu tarafından ......... İcra Hukuk Mahkemesinin ........... E.sayılı dosyası ile takibin iptali istemine ilişkin şikayette bulunulduğu, takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin mahkemece alınmış bir tedbir kararı bulunmadığı gibi ihalenin yapıldığı tarihte henüz yargılamanın sonuçlanmadığı, bu nedenle somut olaya İİK'nın 364/3 maddesinin uygulanma yerinin bulunmadığı- İhalenin feshi şikayetine konu olan taşınmazın kıymetine karşı borçlu tarafından itirazda bulunulduğu, .............. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ilamı ile kesinleşen kıymet takdiri üzerinden satışa çıkarılan taşınmazın ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, her ne kadar borçlu tarafından kıymet takdirine ilişkin itirazlarının yeterince incelenmediği beyan edilmiş ise de usulüne uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı yönünde bir itirazda bulunulmadığı gibi kıymet takdirine etki edecek somut iddialar da ileri sürülmediği, bu nedenle zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü ile esasa ilişkin inceleme yapılmadığından şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığı, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekilinin istinaf dilekçesi ile satışı yapılan malların satışının yasaklandığını bozulup ekonomik değerini yitirdiğini iddia ettiği ancak, söz konusu husus ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında ileri sürülmediğinden HMK'nın 357/2. maddesi uyarınca istinaf yargılaması sırasında dikkate alınmadığı, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu-
Şikayetçi/borçlu aleyhine ihalenin feshi şikayeti nedeniyle, ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı göz önünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10' u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin para cezasına ilişkin iki numaralı bendinde yer alan “...%10’u oranında idari" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ % 5’i ” ibaresinin yazılarak onanmasına-