Dava dilekçesinde ileri sürülen ve re'sen nazara alınabilecek sebeplerle sınırlı olarak yapılan değerlendirmede; ihalenin kıymet takdirinden itibaren iki yıl içerisinde yapıldığı, kıymet takdirine itirazda bulunulan taşınmazın muhammen bedeline yönelik dava dilekçesinde herhangi bir iddianın ileri sürülmediği, yasal bir yıllık süresi içerisinde satış talebinde bulunulması sebebi ile haczin geçerliliğini koruduğu ve re'sen ihalenin feshini gerektirir bir sebep de bulunmadığı anlaşıldığından ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği- Şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Dosya içeriğine göre verilen kararın, iflas idaresinin işlemine (iflas idaresince yapılan ihalenin feshi talebine) ilişkin olup, temyiz edilemeyecek nitelikte olduğu-
Görev ve yetki hususunun en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği-
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen ve ihalenin feshi talebine ilişkin taşınmazın muhammen bedelinin 77.212.00-TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00-TL’nin altında kaldığı-
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği-
Satış ilanı tebligatının "adresin dağıtım saatlerinde kapalı olup, yönetici .......'un sözlü beyanından firmanın adreste faaliyet gösterdiği öğrenildi, evrak ilgili mahalle muhtarına bırakıldı, haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı, keyfiyet yöneticiye haber verildi" şerhi ile ............. tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesi kapsamında usulüne uygun yapıldığı- Dosya kapsamında vekilin davacı adına takip ettiği işlem, dava olmadığından vekile tebligat çıkartılması yönündeki talebin yerinde olmadığı- Kamu düzeni yönünden yapılan inceleme de herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından ihalenin feshi talebinin reddi yönündeki kararın isabetli olduğunu ancak İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, fesih gerekçeleri gözönünde bulundurulduğunda, şikayetin ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin % 5’ine indirilmesi gerektiği-
Şirketin e-tebligat adresi aktive edilmediğinden tebligat alımına uygun olmadığını, bu nedenle borçlu şirkete e-tebliğ yapılmasının mümkün olmadığını, borçluya yapılan ve iade edilen tebligat bulunmadığı halde satış ilanı tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılmasının usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verileceği-
Muhammen bedelin üzerinde gerçekleşen satışta davacının ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Şikayetçinin, fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görüldüğünden ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı- İhalenin feshi davasında, ihale alıcısının davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
Şikayetçinin, fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görüldüğünden ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-