İstinaf eden şikayetçiye gönderilen muhtıraya posta giderinin ve eksik harcın dosyaya yatırılması gerektiğinin yazıldığı böylelikle gönderilen muhtıranın usulüne uygun olmadığının anlaşıldığı, bu bakımdan hukuki sonuç doğuracak nitelikte de olmadığı, öyle ise, usule aykırı ve geçersiz bu belgenin hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurmasının da kabul edilemeyeceği, dolayısıyla, bu tebligat anılan Kanun hükmüne uygun olmadığından, gerekleri süresi içerisinde yerine getirilmemiş olsa dahi, buna dayanılarak istinaf eden vekilinin hükmü istinaf etmekten vazgeçmiş sayılmasına olanak olmadığı, açıklanan bu durum karşısında anılan (tebligat) muhtıra geçersiz olduğundan 6100 sayılı HMK.’nun 344. maddesinde, “başvurunun yapılmamış sayılmasının koşulu olarak düzenlenen halin” somut olayda gerçekleşmediğinin anlaşıldığı, o halde; Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin ............. tarihli ek kararının kaldırılarak istinaf başvurusunun incelenmesi gerekirken, kesin süre içerisinde gerekli harç ve giderler yatırılmadığından ilk derece mahkemesinin istinaf edilmemiş sayılmasına dair ek kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi, 6183 sayılı Kanun’un 99. maddesine göre daha özel bir düzenleme olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin 16. fıkrası uyarınca prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun uyarınca yaptığı icra takipleri nedeniyle gerçekleştirilen taşınmaz ihalelerinin feshine ilişkin şikayetler hakkında da aynı maddenin 19. fıkrası hükmünün uygulanması gerekeceği, bu durumda uyuşmazlığın çözümünde, alacaklı birimin bulunduğu yer iş mahkemesi olan ............ İş Mahkemesi görevli ve yetkili olduğundan, icra mahkemesince; dava şartları arasında yer alan mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine, 6100 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesini müteakip 2 hafta içerisinde talepte bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili ............ Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddine, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine akabinde kararın kesin olarak verildiğinden bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi istenen taşınmazın daha önce, .............. tarihinde yapılan birinci açık artırmada .... Madencilik AŞ.'ne ihale edildiğinin, ihale alıcısının ihale bedelini süresinde yatırmadığı gibi ihale alıcısından sonra en yüksek pey süren ....... İnşaat … Ltd. Şti.''nin taşınmaza talipli olmadığını beyan ettiğinin, icra müdürlüğünün .............. tarihli kararı ile, İİK'nun 133. maddesi gereğince, ............ Madencilik AŞ. üzerine yapılan ihalenin kaldırılması ile tamamlayıcı ihale yapılmasına karar verildiğinin ve taşınmazın icra müdürlüğünce tayin edilen açık artırma günü olan ............. tarihinde alacaklıya alacağa mahsuben ihale edildiğinin görüldüğü, .............. tarihinde yapılan ihaleye karşı, şikayetçi ..... Petrol Ürünleri tarafından, ........... tarihinde ........... İcra Hukuk Mahkemesi’nin dosyasında ihalenin feshi isteminde bulunulduğu, ihalenin feshi davasının istinaf incelemesi için ............. Bölge Adliye Mahkemesinin .......... Hukuk Dairesinin ........... Esas sayılı dosyasına gönderildiğinin anlaşıldığı, bu durumda İİK'nun 133. maddesine göre yapılan ihalenin feshine karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi halinde, davacı iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağından ............. tarihli ihalenin feshine dair şikayetin sonucunun bekletici mesele yapılması ve şikayete ilişkin verilecek karara göre hüküm tesis edilmesi gerekeceği-
Kıymet takdirine itirazın süresinde olduğu, dolayısıyla, icra mahkemesince, kıymet takdirine ilişkin itirazın süre aşımı nedeniyle reddinin yerinde olmadığı görülmekte olup bu durumda, ihaleye konu taşınmazın kıymetinin yeniden değerlendirilmeye tâbi tutulması gerekeceği, o halde mahkemece, asıl borçlunun kıymet takdirine itirazı, konusunda uzman bilirkişiler marifeti ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle incelenerek, anılan taşınmazın satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince; borçlunun kıymet takdirine itirazının kabulü ile taşınmazın değerinin daha yüksek olduğu tespit edildiğinden, belirlenen bu değer üzerinden taşınmazın ihaleye çıkarılması gerektiği, icra mahkemesince kıymet takdirine itirazın hatalı olarak reddine hükmedilmesinin, taşınmazın gerçek değerinden satışa çıkarılmasını engellemiş olduğu, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İhalenin feshinde hükmedilecek 'para cezası'- Somut olayda, 85 adet taşınmaz satışa çıkartılmış olup şikayet konusu taşınmazlar yönünden her bir taşınmaza düşen toplam satış masrafının 1.346,844 TL olduğu- İhalenin feshi istenen 14 adet taşınmazın muhammen değerinin 90.000,00 TL olarak belirlendiği görülmekle, muhammen değeri 90.000,00 TL olarak belirlenen tüm taşınmazların ayrı ayrı 46.100,00 TL ye alacaklıya alacağa mahsuben ihale edildiği, artırma bedelinin, muhammen değerin yüzde ellisi olan 45.000,00 TL'ye, 1.346,844 TL satış giderinin eklenmesi halinde oluşan 46.346,844 TL miktarı karşılamadığı anlaşıldığından, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen şikayetçi ipoteğe esas kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer alan üçüncü kişi olduğundan, ihale bedeli üzerinden nispi harç alınması ve şikayetçinin ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat göstermesi gerektiği-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi, satış isteyen alacaklı ya da borçlu olmayıp, pey sürmek suretiyle de ihaleye iştirak etmediğinden, şikayetçiden ihale bedeli üzerinden nispi harç alınması ve şikayetçinin ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat göstermesi gerektiği-
Numarataj sisteminde yapılan incelemelere göre iç kapı numarasının inşaat projesine uygun şekilde düzeltildiği ve tebligatların mernis adresine yapıldığı anlaşıldığından, şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu-
Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, İİK.'nın emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yarattığı, böyle bir durumda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğu-