Şikayet eden borçluya, varsa vekiline satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, borca itiraza ilişkin mahkeme kararının kimin tarafından dosyaya sunulduğunun sonuca etkili olmadığı, kaldı ki borca itiraz eden davacı vekilince kararın UYAP üzerinden icra dosyasına eklenmiş olduğu, dosyada vekille temsil edilen davacı vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi nedeniyle ihalenin feshine ilişkin mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı-
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde .............. İcra Müdürlüğünün ............ talimat sayılı dosyasının incelenmesi ile şikayetçinin takip alacaklısı olduğu, alınan satış kararı uyarınca ipotek konusu taşınmaz ihalesine ilişkin olarak icra müdürlüğünce hazırlanan ............. tarihli satış ilanı ve aynı tarihli satış şartnamesinde KDV oranının %18 olarak belirtildiği ve bu hali ile ilan edildiği, ...........tarihli ihalede taşınmazın 2.432.000,00 TL bedel ile alacağına mahsuben şikayetçiye ihale edildiği, ihalenin kesinleşmesi üzerine ihale alıcısı şikayetçi tarafından KDV'den muaf olarak tescil işlemi talep edilmiş ise de %18 olan 437.760,00 TL KDV'nin yatırılması gerektiğinden bahisle talebinin reddedildiği görülmekle, somut olayda ihale konusu taşınmaza ilişkin KDV oranının %18 olduğu belirtilerek satış kararı doğrultusunda gerekli yerlerde ve vasıtalarla ilan edildiği, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurularak KDV oranının şikayet konusu yapılmadığı, ihale alıcısı alacaklının ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği, buna göre herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihaleden sonra KDV’den muaf olunması talebinin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinin kabulünün gerekeceği, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı-
Davacı borçlu vekili tarafından 07.02.2020 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine mahkemece 20.10.2020 ek rapor alındığı ve davacının itirazları doğrultusunda raporda taşınmazın değeri artmakla, icra müdürlüğü keşif tarihi itibariyle 517.000,00 TL, mahkeme keşif tarihi itibariyle 618.000,00 TL olarak tespit edildiği, söz konusu ek rapor davacı vekiline 25.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı borçlu tarafından HMK 281 maddesi uyarınca yasal süresi içerisinde ek bilirkişi raporuna itiraz edilmediğinden davalı alacaklı lehine usulü müktesep hak olarak raporun kesinleştiğinin anlaşıldığı, ............. .İcra Hukuk Mahkemesinin ............. sayılı dosyasında yapılan yargılamada ek rapora itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayan davacının, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, anılan taşınmaza ilişkin davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği-
İhalenin feshini talep eden ilgilinin, fesih nedeni olarak gösterdiği yolsuzluk sonucunda kendi yararının çiğnenmiş olduğunun ispatı gerektiği- İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Borçluya satış ilanı tebliğine ilişkin mazbata, "Tebliğ evrakı muhatabın .........'in isteği ve başvurusu üzerine Meslek Yüksek Okulu yanında kendisine ............ tarihinde tebliğ edilmiştir." şerhini içerdiği, TK'nın 10/2 maddesi gereğince kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyla her yerde tebligat yapılması mümkün olduğundan, satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği- Satış ilanı ve şartnamesinde, taşınmazın değerine etki edebilecek önemli nitelikleri ve bu kapsamda üzerinde bulunan ağaçların cinsi, sayısı ve yaşı belirtilmiş olup satış ilanının İİK'nın 126/3 maddesine uygun olarak düzenlendiğinin kabulü gerektiği- 7343 sayılı Yasanın 27. maddesi ile değişik İİK'nın 134-5 maddesinde "... talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder." düzenlemesine yer verildiği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen uygulanması gerektiği- İİK’nun 134/5. maddesinde; açıkça ve sadece “para cezası” kavramına yer verilmiş olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hüküm kısmının 2 numaralı bendinde bu kavram yerine, tahsil ve sonuçları birbirinden farklı olan “idari para cezası” ifadesinin kullanılmasının hatalı olduğu-
Avukat .........'in taşınmazda hissedar ..............’ın vekili olduğundan ihaleye katılması önünde bir engel bulunmadığı, ihalede elektronik ortamda teklif verilmediği, satış memurluğunca 24.02.2020 tarihinde alınan satış kararı uyarınca, şikayete konu taşınmazın ihale tarihlerinin 1. arttırma için 28.04.2020 olarak belirlendiği, ancak İcra Müdürlüğünce, 17.04.2020 tarihinde, Covid-19 nedeniyle satış işlemlerinin durdurulmasına hükmedildiği, devam eden süreçte de yeni satış kararının 09.07.2020 tarihinde, İcra Müdürlüğünce Basın İlan Kurumu'na satış ilanı için müzekkere yazıldığı ve ilanın elektronik ortamda 13.07.2020 tarihinde yapıldığı, davacının, yerel gazete ilanının usulüne uygun olmadığı iddiasının 24.02.2020 tarihinde alınan satış kararı uyarınca satış işlemleri iptal edilen ihaleye ilişkin olup 09.07.2020 tarihli satış kararı uyarınca yapılması gereken ilana dair bir iddiası bulunmadığı, ihale bedelinin, muhammen bedelin %50’si ile satış masraflarını karşıladığı, KDV oranı ile satış ilanına dair iddiaların satışa hazırlık aşamasına ilişkin olup ihale öncesi Sulh Hukuk Mahkemesinde satışa hazırlık işlemlerine ilişkin olarak şikayet konusu edilmediği müddetçe ihalenin feshi davasında öne sürülmesi halinde ihalenin feshine karar verilmesi mümkün olmadığı, re'sen incelenecek hususlar bakımından ihalenin feshini gerektirir bir durum bulunmadığı-
Şikayetçinin, fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görüldüğünden ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen nedenlerin, istinaf incelemesinde dikkate alınamayacağı-
Şikayetçinin ihalenin feshini istemede hukuki yararı yok ise icra mahkemesinin esasa girmeden şikayeti usulden red etmesi gerektiği ve işin esasına girilmediği için para cezasına hükmedilemeyeceği-
Taşınmazların değerinin üzerinde ihalenin yapıldığı anlaşılmakla anılan taşınmazlar yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmayıp zarar unsuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine ve koşulları oluşmadığından para cezasına yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu-